Kibir için giyilen kıyafetin ölçüsü var mıdır? Bir zaman ve bölgede kibir alâmeti sayılan bir giysi, başka yer ve zamanda böyle sayılmıyorsa hüküm ne olacaktır?
Burada şu çok önemli hadisi aktarmadan geçemeyeceğiz. Dikkatle okumanı ve kendine dersler çıkarmanı tavsiye ederiz. Rasûlullah sallallahu alyhi ve sellem bir keresinde: “Her kim kibirlenip, böbürlenerek giydiği elbisenin eteğini yerlerde sürürse, Allah kıyamette onun yüzüne bakmaz” buyurmuştu. Bunu duyan Ümmü Seleme annemiz:
— Kadınlar eteklerini nasıl yapsınlar? diye sordu. Rasûlullah sallallahu alyhi ve sellem:
— Bir karış indirsinler, dedi. Ümmü Seleme radıyallahu anhâ:
— Bu durumda ayakları gözükür, diye karşılık verince Rasûlullah sallallahu alyhi ve sellem:
— O halde bir arşın uzunluğu kadar indirsinler ve daha fazla yapmasınlar, buyurdu.[1]
Bu rivayetin ortaya koyduğu hükme göre, sahabe hanımlarının yanında ayaklar bile açılmaması gereken avrettendir ve mutlaka örtülmelidir. Rasûlullah sallallahu alyhi ve sellem kibrinden dolayı elbiselerini yerlerde gezdiren kimselerin ateşe gireceğini bildirdiğinde, hanım sahabîler hemen ayaklarını nasıl örteceklerinin derdine düşmüşler ve bunun çıkış yolunun nasıl olması gerektiğini sorgulamışlardır. Bu da göstermektedir ki, sahabe hanımları ayaklarının örtülmesine dahi azami derecede dikkat eden kimselerdir.
Resûlüllah (sav):
— “Kalbinde zerre miktarı kibir olan kimse Cennet’e giremez” buyurmuştur. Bir zat:
— “İnsan elbisesinin güzel olmasını istiyor” demiş, bu kibir sayılır mı?
Resûlüllah (sav):
— “Şüphesiz ki Allah güzeldir. Güzelliği sever. Kibir; hakkı inkâr ve insanları tahkik etmektir,” buyurmuştur (33).
Bir başka hadis-i şerifte de:
“Kim şöhret elbisesini giyerse, Allah da ona Kıyamet günü-nünde ona da benzeri bir elbise giydirir, sonra o elbise ateşle tutuşturulur” buyurulmaktadır (34).
Şöhret elbisesi iki yönden mütalaâ edilebilir:
1— Renk yönünden: Genelde insanların giydiği elbiselerin renklerine uymayan elbiseler, yani rengiyle dikkatleri üzerine çeken elbiseler.
2— Biçim yönünden: Zâhid olduğu bilinsin diye birinin elbisesine yama vurması. Bir fâkihin mutad olmayan bir yerde takke ve kaftan giymesi kişiliğini zedeler ve şehâdetinin kabul olunmamasına vesile olur (35).
Netice olarak diyebiliriz ki, dar ve vücudu gösterecek kadar şeffaf olmadığı takdirde insanlar arasında genelde giyilip de renk ve biçimiyle dikkati üzerine çekmeyen elbiselerin giyilmesinde beis yoktur. Bir zaman ve bölgede kibir alâmeti sayılan bir giysi başka yer ve zamanda böyle sayılmayabilir.
Dipnot
[1] Tirmizî rivayet etmiş ve hasen-sahih olduğunu belirtmiştir.
(33) Müslim, Kitabü’l İman 91
(34) Ebu Davud, Libas; 4, İbnu Mace, Libas: 24
(35) Muğni’l-Muhtâc, c. 4, s. 4327