Savaşa veya Avrupa’ya gidip dönmeyen ve ölümü ile hayatta olduğu hakkında hiç bilgi edinilemeyen kimsenin eşi ne yapacaktır? Evlenebilir mi, yoksa bekleyecekmi? Bekleyecekse ne zamana kadar bekleyecektir?
Kaybolup da kendisinden haber alınamayan, yeri ve hayatta olup olmadığı bilinmeyen kişiye “mefkûd” denilir. Fakihler, mefkûdün eşinin boşanma hakkı konusunda farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Hanefîler “hükmen ölüm kararı” için, “akranlarının vefatına veya ortalama olarak yaşayabileceği azami süre için farklı görüşlere göre 62 ilâ 120 yıl kadar beklemek gerekeceği” görüşünü benimsemişler; ayrıca bu durumu, eşinin müracaatı üzerine mahkeme tarafından “evlilik bağına son verilebilmesine imkân sağlayan bir gerekçe” saymamışlardır (Serahsî, el-Mebsût, XI, 35-36).
Hanefî ile Şâfiî mezheplerine göre, bu durumda olan bir mefkudun eşi ancak mefkud (kaybolan kişi)un ölümü sabit olunca veya Şâfiî mezhebine göre ömrü galip geçtikten sonra hakimin hükmü ile, Hanefî mezhebine göre ise, en kuvvetli görüşe göre onun yaşındakilerin çoğunun ölümü ile diğer bir görüşe göre de mefkud 120 yaşını doldurunca hayatla ilişkisi kesilir.
Binaenaleyh yukarda belirttiğimiz gibi iki durumdan biri tahakkuk etmedikçe eşi evlenemez. Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre ise, mefkudun ölümü sabit olursa veya aradan dört sene geçtikten sonra hakim mefkud ile eşini birbirinden ayırmak için hüküm verirse eşi evlenebilir (13).
Dipnot
(13) El-Fıkhül-İslâmî ve EDilletuha c. 5, s. 784