Öncelikle şunu açıklamak lazımdır ki, Bir insanın küfre düştüğüne hüküm vermek için belli bir ilmi heyet tarafından değerlendirilir ondan sonra küfre düştüğü anlaşılırsa tövbeye davet edilir. Eğer tövbe etmezse o zaman küfrüne hüküm verilir. Eskiden insanlar, günahların yayılmasından korkar, üzülür ve tedbir alırdı. Şimdi küfür yani imansızlık başını almış gidiyor. Her yer küfür kokuyor. Bundan korunmanın yolu, Ehl-i sünnet âlimlerini seven ve onların kitaplarını okuyan sâlihlerle bir arada bulunmaktır.
Yüce Peygamberin dahi küfürden, şirkten, riyâkârlıklardan ve benzeri kalbî/imanî hastalıklardan Allah’a sığındığını bilerek, hatırlayarak, imanımızı son nefesimize kadar muhâfaza edebilmek için Rabbimize daima duâ etmek, yalvarmak, fiilî olarak duâ bâbından elimizden gelen tüm gayreti göstermek.Rasûlullah (s.a.s.) duâlarında: “Sonrası küfür olmayan bir iman” ister (Tirmizî, Deavât 30); her namazın akabinde “küfürden, fakirlikten ve kabir azâbından” (Nesâî, İstiâre 16, 29), “küfürden ve borçlanmaktan” Allah’a sığınırdı (Nesâî, İstiâze, 16, 29). Hz. Ebû Bekir’e ve onun şahsında bütün mü’minlere sabah akşam yapmasını tavsiye ettiği duâda, “şirkten” Allah’a sığınmak yer almaktadır: “Bile bile şirk koşmaktan Allah’a sığınırım, bilmediklerimden de Senden af dilerim”
Ayrıca aşağıda verdimiz dualar, Mevlâ’dan afiyet, sıhhat ve neş’e istemek için okunur. Cenab-ı Hakkın cemâlini görmeyi de istemek için yapılmaktadır. Küfür ve fakirlikten de Allah’a sığınmak için bulunmaz duâlardandır. Sayılan bu hususlar insan için çok lüzumludur. Hem dünya hem ahirej istenmektedir. Ancak bunlar istenirken samimiyet ve temiz bir niyete ihtiyaç vardır. Ancak bu sâyede yapılacak duâ müessir olabilecektir.
TÜRKÇE OKUNUŞU : (Bismillâhirrahmanirrahim, Allâhumme ente Rabbî lâ ilâhe illâ ente hâlaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve va’dike mesteta’tü, eûzü bike min şerri ma sana’tü, ebûu leke bi ni’metike aleyye ve ebûu bi zenbî, fağfirlî fe innehü lâ yağfiruzzünûbe illâ ente.)
ANLAMI : “Allah’ım, Sen benim Rabbimsin. Senden başka ilah yok, ancak Sen varsın. Beni halketlin, ben Senin kulunum. Gücüm yettiği kadar Senin ahdin ve va’din üzerindeyim. İşlediğim kötülüklerden Sana sığınırım, Sana yönelirim, günahlarımla Sana müracaat ederim. Beni mağfiret et, zira günahları ancak Sen bağışlarsın.
TÜRKÇE OKUNUŞU : (Allâhumme yâ mukellibel kulûbi vel ebsari, veya müdebbirel-leyli vennehâri. Sebbit alâ dinike ve tâatike felâ tekilnî ilâ nefsi tarfete aynin velâ akalle min zâlike.)
ANLAMI : “Ey kalbleri ve gözleri döndüren ve gece ile gündüzü getiren Allah’ım. Dinin ve tâatın üzerine beni sabit kıl. Göz açıp yumuncaya kadar ve ondan daha az bir süre beni nefsime yaslandırma.