Elinizde bulunan para ve mal varlığının ne kadarı faiz gelirlerinden oluşuyorsa bu miktarın tamamının fakirlere veya hayır kurumlarına bağışlanması gerekir. Peki Kumar, faiz ve meyhane işletmeciliği gibi meşrû olmayan vasıtalarla elde edilen malların zekâtları verilir mi ve bu paralarla hac farizası yerine getirilebilir mi?
Haram yolla kazanılan malın zekâtı verilmez. Bu malın, varsa sahibine verilmesi, bilinmiyorsa fakirlere dağıtılması gerekir. Ancak kişinin elinde haram yollardan kazandığı malların yanında helal yollardan kazandığı mallar da varsa ve bu ikinci sınıf mallar nisap miktarını geçiyorsa, sadece bunların zekâtını verir.
Kumar, faiz ve meyhane işletmekle elde edilen paradan başka helâl bir yolla kazanılan bir paraya sahip olamayan kimseye ne zekât, ne de hac farz değildir. Bu kimse fakir sayılmaktadır. Sebebi de elinde gayrı meşrû yollarla kazandığı paranın kendisine ait sayılmamasıdır. Bu yollarla elde ettiği paraların tamamını fakirlere dağıtmak zorundadır. Ancak elindeki para veya malın tümü haram olmayıp arasında helâl yoldan kazandıkları var ve bu mallar karışmış ise kendisine hem zekât ve hem de hac farzdır (4).
Dolayısıyla meşrû olmayan yollarla kazanç sağlayan kimselerinelde ettikleri bu kazancı fakirlere ve mesalih-i amme cihetine harcayarak bir daha bu yolla kazanç sağlamamak üzere tövbe etmeleri gerekmektedir.
(4) İbn Abidin c. 2, s. 25