“Bu (Kur’an dili) Şüphesiz biz onların: «Kur’an’ı ona ancak bir insan öğretiyor» dediklerini biliyoruz. Kendisine nisbet ettikleri şahsın dili yabancıdır. Halbuki bu (Kur’an) apaçık bir Arapçadır.)” (“Nahl “, 103).
Arapça, fiil ekleri, şahıs zamirleri ve kelime türevleri ile çok zengin ve kıvrak dil olmakla beraber, her türlü anlam değişimlerine karşı son derece sağlıklı bir ifade gücüne sahip. Bu yönüyle İngilizce ve Fransızca dili gibi en gelişmiş diller de dahil olmak üzere, dünyanın hiç bir dili ifade gücüne göre Arap dili ile mukayese edilemez. Birçok bilim adamları Kur’an-ı Kerim’in Arapça indirilmesini Arap dilinin bu özelliği ile kapatıyorlar.
Ayrıca, Arap dili en fonetik dildir. Arap alfabesinde toplam 4 sait var. Dünya dilleri arasında en az saitli dil olduğundan telaffuzu da en kolaydır. Çünkü dilin teleffüzündeki sıkıntı, o dildeki sesli seslerin çokluğu ile ölçülür.
Örneğin, Fransızca ve İngilizce ünlü harflerin sayısı ondan fazladır. Azerbaycan dilinde 9, Anadolu Türkçesinde 8, diğer dünya dillerinde ise yediden az değildir. Halbuki Arapça’da “a”, “e”, “i” ve “u” olmak üzere toplam 4 ünlü harf vardır. Bunlar da bütün dünya dillerinde olan ve en çok işlenen sait seslerdir. Buna göre bir Arap başka bir dil öğrenmek ve iyi konuşabilmek için ana dilinde olmayan bazı sesleri de öğrenmek ve kendini bu seslere alıştırmak zorundadır.
Fakat Kur’an’ın Arapça nazil olmasının başka mantıksal nedenleri de vardır ki, onlardan biri de bu dilden kelimelerin ifade ettiği anlamların Alışveriş net yedek kelimenin veya kelimelerin olmamasıdır. Dolayısıyla da bu kelimelerin anlamını açıklamak istediğinde tercümesini değil, tefsirini vermek zorunda kalıyoruz.
Ama Kur’an’ın Arapça nazil olmasının nedenleri bunlarla sınırlı değildir.
Son Peygamber’in (s) Arap toplumunda zuhur etmesi ve Arapların kendi dillerine karşı son derece mutaassıp olması Kuran’ın işte onların dilinde indirilmesini zorunlu hale çevirir. Öyle ki, eğer Kur’an Arapça değil, dünyanın başka dillerinde nazil olsaydı, ama peygamber onların kendilerinden olsaydı asla iman getirmez ve bunu ellerinde iman getirmemelerine dair esas delil getirmeleridir. Not olunanlarla sıra, Arap dilindeki söz zenginliği ve diğer dillerden az etkilenmesi Kur’an’ın Arapça nazil olmasına başka bir faktör olabilir.