Kur’an-ı Kerîm ile Hz Muhammed (sav)’in hadisi Varken Neden İctihada İhtiyaç Duyuldu.
İçtihadın sözlük anlamı; meşakkatli, külfetli, zor bir işi meydana getirmek için, bütün gücünü sarf ederek ceht ve gayret göstermektir.
Terim anlamı ise; kesin ve açık delillerle sabit olmayan öznel yargıları, şer’î delillere uygun olarak ortaya çıkarma konusunda bütün güç ve takatini sarf ederek çalışmaktır. Yani, Kur’an, hadis ve icma ile sabit olan şer’î delillerden hüküm çıkarmaktır.
Kur’an-ı Kerim, özet hâlinde ve ince nüktelerle doludur; birçok prensip ve kaideleri, esas ve usulleri ihtiva eden zengin bir hazinedir.
hadisi-i şerifi de bunun bir delilidir. İçtihat da zor bir araştırma ve derin bir incelemeyi icap ettiren yüksek bir ilim ve ehli için mukaddes bir görevdir. İnsanların bütün hal ve hareketleriyle alakası vardır.
Cenâb-ı Allah; büyüklük ve cemâlini göstermek ve dünyayı imar etmek için inşam halife olarak yarattı. Hilâfet görevini gereği gibi yapabilmesi için, onu arzu ve istekleriyle başbaşa bırakmadı. İnanç, ibâdet, alış-veriş ve hayatın her dalında ferd ve toplumun menfaatine yönelik olarak hükmünü beyân edip, indirdiği sahife ve kitaplarıyla yolunu aydınlattı, en son olarak da en mükemmel ve kıyâmete kadar hüküm sürecek Kur’an-ı Kerîm’i insanlığa ithaf etti. Ancak dünya hâdiseleri sonsuz olmakla beraber Kur’ân-ı Kerîm’in kelimeleri mahduttur. Açıkça her hadisenin hükmünü beyân etmez.
Bunun için ortaya çıkan bir hâdisenin hükmünü anlamak için önce Kur’ân-ı Kerîm’e, sonra Peygamber (sav)’in hadisine baş vurulur. Bunlardan birisinde kesin olarak hükmü beyân edilmiş ise mes’ele tamamdır, hiç bir kanâat yürütülmez. Hadisenin hükmü Kur’an ve Sünnet’te açıkça belirtilmemişse ictihâda gidilir. Yani, Kur’an ve Sünnet’in ışığı altında hükmünü ortaya çıkarmak için cehd ve gayret gösterilir. İctihâd yüce dinimizin en büyük meziyetlerinden biridir. İctihâd sebebiyle hayât sahnesinde ortaya çıkan bütün hâdiselerin hükmü beyân edilebilir. Dinimizin, her asrın bütün ihtiyaçlarım karşılayabilecek bir kabiliyete sâhip olmasınm sebeplerinden biri de budur.