Kurban kesmek, hicretin 2. yılında meşru’ kılınmıştır. Meşrûiyeti, Kitab, Sünnet ve İcma’ ile sâbittir. Herkes mâlî durumunu başkasından daha iyi bilir. Borcundan ve ev eşyası gibi zaruri ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra geride parası kalan zenginlere kurban kesmek vâcibtir. Allah Teâlâ’ya mânen yaklaşmak (kurbiyet) için, ibâdet niyetiyle hususî bir vakitte kesilen hayvana kurban denir. Kurban kesmeyi bir nimet bilmeli!
Âişe (r.a.)’dan rivayet edildiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Ademoğlu kurban kesme gününde Allah katında kan akıtmaktan daha sevimli bir amel işlememiştir. O kurban, kıyamet günü boynuzları, kılları ve tırnaklarıyla gelecektir. Kurbanın kanı yere düşmeden önce Allah katında hemen kabul olunur. Bu sebeple kestiğiniz kurbanlardan dolayı sıkıntı değil gönlünüz hoş olsun.” (İbn Mâce, Edahî: 3)
Kurban kesmenin Kitaptan, yani, Kur’an’dan delîli, Kevser suresidir. Bu sûrede Cenâb-ı Hak, Resûlüllah Efendimize hitaben: “Rabbin için namaz kıl ve kurban kes” buyurmaktadır. Hanefî fakîhler, bu âyetten, kurban kesmenin vâcib olduğu ve emir peygamber Efendimize ise de umum mü’minlere de şâmil bulunduğu hükmünü çıkarmışlardır.
• Bazılarının Eyyûb Sultan’da kestikleri tavuk, ördek, kaz, horoz gibi hayvanlar kurban olmayacağından, kurban olarak koyun, keçi, sığır ve deve kesilir.
• Koyun ve keçi bir kişi nâmına, deve ile sığır ise yedi kişi kadar ortak olunarak kesilebilir. Bunların erkeği ile dişisini kesmek arasında fark yoktur. Koyunun erkeğini kurban etmek daha efdâl olur, diyenler olmuştur.
• Koyun ile keçi bir yaşmı bitirmiş olmalıdır. Koyun cinsinin bir yaşını bitirmiş kadar gösterişli olan yedi-sekiz aylığı da kesilebilir.
• Yedi kişiye kadar ortak olunabilen sığır ise iki yaşmı bitirmiş olmalıdır.
• Ortaklar kurban etini götürü ile değil, tartı ile son derece dikkat ederek dağıtmalıdırlar. Tarafların haklan kalmaması için bu dağıtım işinde adâlete çok dikkat etmek zarureti vardır.
• Kurban, bayramın birinci, ikinci ve üçüncü günleri kesilir. Şüphesiz ki birinci günü kesilmesi daha faziletli ve sevaplıdır. Mazeretlerinden dolayı ilk günde kesemeyenler üçüncü günü akşama kadar kesebilirler.
• Bayram namazı kılındıktan sonra kesilecek kurbanı, sahibinin bizzat kendisi kesmesi elbette efdâl ise de yapamaması halinde iyi bir kesiciye kestirmesi caizdir. Başkasmı vekil ederek kesilen kurbanların başmda bulunması halinde, kurban sahibinin öteden “Bismillâh” demesi kâfi değildir. Kesecek Müslümanm da kıbleye doğru yatırdığı kurbanı keserken “Bismillâh, Allahü Ekber” demesi gerekir. Besmeleyi kasden terkedenin kestiği yenmez. Unutarak terkedilme-si halinde ise bir şey lâzım gelmez. Fakat bu kadar dalgın olmamak, kurban keserken Allah nzasmı hatırdan çıkarmamak gerekir.
• Kurban etleri üçe ayrılır. Bir kısmı komşulara hediye edilir, bir kısmı da fakirlere verilir. Üçte biri ise evde kalır. Vakti müsait olmayan kalabalık nüfuslar, kurban etinin üçte ikisini, hattâ duruma göre tamamını bile evinde alıkoyabilirler.