Nikâh akdi esnasında mehri belirtmek müstehâbtır. Belirtilmese de yine nikâh akdi sahihtir. Düğün yemeği olan velîme’ye dâvet etmek müstehâbtır. Buna icâbet ise vâcibtir. Ancak bir özürden dolayı gitmeyebilir.
Karının mehri ne ile vâcib olur?
Mehir üç şeyle vâcib olur :
1) Kocanın mehrin mikdannı üzerine alması.
2) Hakimin bu mikdarı belirlemesi.
3) Kocanın cinsî temâsda bulunması.
Mehirde azlık ve çokluk bakımından belirli
bir sınır yoktur. Mehir belirli bir menfâat üzerine de bağlanabilir. Cinsî temâstan önceki boşanma ile mehrin yarısı sâkıt olur.
Mehir kadının hakkı olduğundan erkek bunu ödemekle mükelleftir ve üzerine farzdır.
Ulu Allah (c.c.) buyuruyor ki: “Aldığınız kadınların mehirlerini seve seve verin. Ama mehirlerinin bir miktarını kendi istekleriyle size bağışlarlarsa onu da rahatça yiyin.” (Nisa / 4)
Yüce Allah bu ayette erkeklere hitapla mealen
şöyle buyuruyor: “Ey erkekler, nikahlandığmız ka-dınlann mallarına asla göz dikmeyin, bilakis onlann mehirlerini uygun bir şekilde verin. Mehirleri kendinize bir yük olarak görmeyin. Allah’ın emri olarak bilin ve öylece verin. Verirken gönlünüz hoş olsun.”
Cenab-ı Allah, ayetin devamında kadınlardan bahisle, “eğer onlar vermiş olduğunuz mehirden bir bölümünü size bağışlayacak olurlarsa onu da kemâli afiyetle ve gönlünüz arkada kalmadan rahatça yiyin” buyuruyor.
Resûlullah (s.a.v.) bu hususla ilgili buyuruyor: “Nikah ve düğün işlerinin kolay olması ve mehrin azlığı kadının hayırlı ve uğurlu olduğundandır.”
“Nikahın hayırlısı kolay olan ve erkek üzerine yük olmayıp mehri kolayca verilen nikahtır.”