Birçok yerde kabir mermer ve yontulmuş taşlarla inşa edilip süsleniyor. İslâm’da bunun yeri var mıdır? Veya mezar süslemek günah mıdır?
Tanınsın ve basılmasın diye kabri bir karış kadar yükseltmekte beis yoktur. Fazlasını yapmak caiz değildir.
Hz. Ali (ra)’den rivâyet edilmiştir ki, Peygamber (sav) bir cenaze merasiminde iken şöyle buyurdu: Sizden kırmayacağı put, düzeltmeyeceği kabir, bozmayacağı süret bırakmamak üzere Medine’ye kim gider? Adamın biri ben giderim ey Allah’ın Resûlü dedi ve gitti. Fakat Medine halkından korktuğundan geriye döndü. Bunun üzerine Hz. Ali (ra): “Ey Allah’ın Resûlü ben giderim” dedi. Gitti, sonra dönüp dedi ki: “Ey Allah’ın Resûlü kırmadığım put, düzeltmediğim kabir, bozmadığım sûret bırakmadım” dedi, sonra Peygamber (sav), “Böyle bir şeyi tekrar yapan kimse Muhammed’e (sav) indirilmiş olana inanmamış olur” (169) buyurdu.
İmâm Şafiî (ra) şöyle buyuruyor: “Kabri bina etmek mekruhtur.” İslâm âleminde, ba husus Türkiye’de fakr ve zarûret içerisinde kıvranan yüz binlerce insan var iken böyle lüzumsuz şekilde büyük servetleri toprağa verip heder etmek hangi insafa sığar.
Mezarın şekli hususunda son olarak şunu söylemeliyiz ki; Müslümanın mezarı, sade, tabii ve mütevazı; mezar yapımında kullanılan malzeme de basit ve ucuz olmalıdır. Müslüman mezarlığı, ihtişam, debdebe ve tantanadan uzak, sadeliği, tabiiliği ve intizamı ile örnek olmalı. Camide bütün imtiyazlarından sıyrılarak Allah’ın huzurunda aynı safta duran müminlerin, mezarları da görünüş itibariyle birbirine eşit olmalıdır. Mezar yapımında bu eşitliği bozan şeylere yer verilmemelidir.