Hanefî mezhebine göre kazanç ancak bölüşülme halinde ortaya çıkar. Bölüşmek ise sermayenin sahibine iadesiyle mümkün olabilir.
Hatta sermaye geri verilmeden önce kazanç bölüşülür ve sermaye müdaribin elinde kalırsa yapılan taksim sahih olmaz. Öyle ki kalan mal müdaribin elinde helâk olursa müdarib ile sermayedarın teslim aldıkları şeyin sermayeden sayılması için geri verilmesi gerekir.
Peygamber (sav) buna işareten şöyle buyurmaktadır: “Mü’minin hali tüccarın hali gibidir. Sermaye, sahibine sağsalim kalmadıkça kazancı da kendisine salim kalmaz. Mü’mi-nin de farzları sağ salim kalmadıkça nafileleri salim kalmaz.”
Şâfîî mezhebine göre kazanç ortaya çıktığı gibi sermayedar ile müdaribin payları da ortaya çıkar. Yalnız bölüşme olmadan önce taraflardan birisinin hissesini alması caiz değildir.