Hacc veyâ Umre için ihrâm’a girip menâ-sikin tümünden veyâ tamamlamasından menedilen ve tamamlaması için hiç bir imkânı bulunmayan her şahsa muhsar denir. Bu duruma düşen kişi, kurban için yeterli olan bir koyun kesip saçını traş eder ve ihrâm’dan çıkar.
İhsar, lûgatta, bir kimseyi istediği yere ulaşmaktan alıkoymak ve hapsetmek manasınadır. Din deyiminde: “Hac için ihrama girmiş bir kimsenin, Arafat’da vakfe ile Ziyaret tavafından alıkonması, Umre için ihrama girmiş olanın da tavafdan engellenmesi” demektir. Bu şekilde engellenen kimseye “Muhsar” denir.
Hac yolunda bulunan kadının kocası veya mahremi ölürse, o kadın “muhsar” sayılır.
Hanefi mezhebine göre, düşman, hastalık, eldeki mevcut paranın kaybolması veya tüKerimesi, kadının yanındaki mahreminin (kocasının) ölmesi gibi hac yolculuğunu veya tavaf ve vakfeyi önleyen bütün engeller muhsır olarak nitelendirilirler.
Şafiî mezhebine göre ise, muhsır ancak düşman olarak kabul edilmekte olup, diğer engeller dikkat nazarına alınmamaktadır. Vakfe veya tavâftan birini yapabilme imkanı doğarsa ihsar gerçekleşmiş sayılmaz.
İhsar, bir nevi zorunlu cinayet sayılır. Onun için bundan dolayı kurban kesilmesi ve bu şekilde ihramdan çıkılması gerekir. Bu kurbana “İhsar demi” denir.
Örnek: İhrama girmiş olan kimse, bir hastalıktan veya düşmandan veya parasının tükenmesinden dolayı haccını yerine getiremezse, Harem bölgesinde kesilmek üzere Mekke’ye bir koyun veya onun parasını gönderir. Bunun kesileceği saat arkasından ihramdan çıkmış olur.