Müslüman bir hükümdâr hâzineye ait bir arazi vakfederse, bakılır; eğer hükümdarın tasarrufu maslahata göre câri oluyorsa yani o araziyi vakf etmek İslâm’ın ve müslüman halkın lehinde ise tasarufu sahihdir. Yoksa sahih değildir (1).
Ancak Ebû’s-Suud’un dediğine göre hükümdarların böyle bir vakfı sahih değildir?
Malın korunması ve mülkiyet hakkı İslâm dininin temel amaçlarından biri sayılmakla birlikte hakların kullanımında adalet ve hakkaniyeti sağlama, kötü niyeti ve haksız zararı önleme, fertlerin hak ve çıkarları arasında mâkul bir denge kurma gibi amaçlarla hukuk düzenince bir dizi tedbir alınmıştır. Gayri menkul mülkiyetine bağlı olarak sahibine bazı yetkileri tam ya da sınırlı şekilde temin eden sınırlı aynî haklar teorisi ve bunun içinde yer alan irtifak hukuku da böyle bir düşüncenin ürünüdür.
Dipnot
(1) Buğyetül Müsterşidin s. 170 naklen ‘an al-Nihâye ve al-Tuhfe. Rad al-Muhtâr c. 3, s. 259