Bir müslümanın yakınlarından birisi kafir olarak ölmüş olması ihtimali de mevcuttur. ki Allah korusun. Burada şunu söylemek isteriz. Hz Mevlananın bir sözüdür “Hiçbir kafire hor gözle bakmayın. Müslüman olarak ölmesi umulur” Belki bu umutla gitmesi’de olabilir. Bu durumda kafir olan yakının kabrine ziyaret edilebilmesi mümkündür. Lakin İnsan kabir ziyaretine ölümü ve ahireti hatırlamak ve ahiret için ibret almak amacıyla gitmekte beis yoktur. Burada buna dikkat etmek lazımdır. Yoksa “Kâfir ve din düşmanlarının kabrine saygı göstermek için gitmek câiz değildir.” (157) Müğni’l-Muhtâc, c. 1, s. 365
Müslüman bir kimsenin müslüman olmayan bir kimsenin cenaze merasimine katılması caizdir. Hz. Ali’nin babası olan Ebû Tâlib her ne kadar Peygamber’e (sav) yardım etti ise de müslüman olmamıştı. Öldüğünde Hz. Peygamber (sav) Hz. Ali’ye onun defin ve tekfin işlerini tedvir etmek için emir buyurdu. Aynı şekilde müslüman olmayan annesinin cenaze merasimine de katılmasını emretti ((158) Yes’elûneke ‘ani’l-Din va’l-Hayât c. 1, s. 436)
Bir keresinde Hz. Peygamber oturuyorken (bulunduğu yerden) bir cenaze geçmişti. Rasûlullah cenaze için ayağa kalktı. Hz. Peygam-ber’e: “O müslüman olmayan birinin cenazesidir” dediler. Hz. Peygamber bu sözden hoşlanmadığını ifade ederek: “Bir insan değil mi?” buyurdular.
Selhl b. Hanif ve Kays b. Sa’d Kadisiye’de oturuyorlardı. Bulundukları yerden bir cenaze geçti. Bunlar ayağa kalktılar. Kendilerine: “Bu cenaze müslüman değil” dediler. Onlar bu itiraza yukardaki hadisle cevap verdiler.
Cenaze için ayağa kalkmanın hikmetini Abdullah b. Arar’ın Hz. Peygamber’den yaptığı şu rivayetten anlıyoruz:
Siz (cenazenin kendisine değil) ancak ruhları alana hürmet için ayağa kalkıyorsunuz.
Bir diğer rivayette aynı hadis şu sözlerle rivayet edilmiştir:
Siz (cenazenin kendisine değil) ancak ruhları kabzeden Allah’a hürmet için ayağa kalkıyorsunuz.
Bir müslümanın, cenaze gördüğü veya olduğu yerden cenaze geçtiği zaman, “Hiç ölmeyen, melik ve kuddüs olan Allah’ı teşbih ederim” demesi müstehabtır.