Mut’a nikâhı ne demektir. İslâm dininde yeri nedir?
Mut’a nikâhı, ücret mukabilinde belli bir süre için kadınla evlenmektir. Cahiliyette mübâh olduğu gibi İslâm’ın ilk günlerinde de mübahtı. Sonra nesh edilip yürürlükten kaldırıldı. Câhiliye devrinden kalan bir nikâh şeklidir. Muta nikâhı, önceden belirlenen müddetin dolması ile sona erer. Müta nikahı dört mezhepte de haramdır. Müta nikahı, şahitsiz olarak bir kadına belli para verip, belli zaman için beraber yaşamayı sözleşmek demektir. Müta nikahının haram olduğunu, Hazret-i Ali de içinde olmak üzere, birçok Sahabi-yi kiram bildirmiştir.
Tirmizî şöyle diyor: “Mut’a nikâhı İslâm’ın ilk günlerinde idi. Adam bir şehre gittiğinde kimse ile tanışmadığından orada kalacağı süre kad^r bir kadınla evlenebilir. O da eşyasına bakar, muhafaza eder, işini düzene kordu.” Mut’a nikâhının haram olduğuna dair ittifak vardır. Râfiziler ile Şiîler hariç bütün ulemâ haram olduğunu kabul ediyor.
İbn Abbas, mut’a nikâhının uzun zaman nesh edilmediğini söylüyordu. Bilahare mensûh olduğunu kabul ederek ilân etti.
Bir gün İbn al-Zubeyr ile İbn Abbâs arasında mut’a nikâhı hususunda ihtilâf oldu. İbn Zübeyr, İbn Abbâs’a ta’rizen: ‘Ne oldu bazı kimselerin gözü kör olduğu gibi basireti de kapandı. Mut’a nikâhının helâl olduğunu söylüyor” dedi. Çünkü İbn Abbâs hayatının sonuna doğru gözlerini kaybetmişti. İbn Abbâs, İbn Zü-beyr’e cevâben: “Ne kadar kabasın! Müttakilerin önderi olan Allah’ın Resûlü’nün mut’a nikâhına cevaz verdiğini gördüm” dedi. Bundan anlaşılıyor ki İbn Abbâs neshden habersizdi, nesh durumunu öğrenince görüşünden döndü. Sa’id bin Cübeyr’den şöyle rivayet edilmiştir: “İbn Abbâs bir gün bir hutbe okudu dedi ki: Mut’a nikâhı leş, kan ve domuz eti gibidir” (26).
Dipnot
(26) al-Fıkh ala’l-Mezâhib al-arba’a c. 4, s. 91