Müzâraa, müsâkât, muhabere ve benzeri kelimelerin kendilerine özgü anlamları olup fıkihçılar tarafından birer terim olarak kabul edilmişlerdir. Tohumu mal sâhibinden olmak üzere, gelirinin bir kısmı karşılığında mal sâhibinin arâziyi işçiye teslim etmesine muzâraa denir.
Muhâbere, muzâraa’mn aynısıdır, ancak muhâbere’de tohum işçiye âidtir. Muzâraa ve muhâbere ikisi de câiz değildir. Çünkü tarlanın, gelirinin bir kısmı karşılığında icâr verilmesi sahîh olmaz. Tarla sâhibi, tarlayı çalıştırmaktan âciz ise, para karşılığında bir işçiye vermekle tarladan faydalanabilir.
Sözlükte “toprağa tohum atmak, ekin ekmek” anlamındaki zer‘ kökünden türeyen müzâraa kelimesi, fıkıh terimi olarak tohum ekmek ve mahsulü belli oranda paylaşmak üzere arazi sahibiyle emek sahibi arasında yapılan ziraî ortaklık sözleşmesini ifade eder.
Şâfiîler’e ve bazı Hanbelîler’e göre muhâbere tohum sağlama yükümlülüğünün emek sahibine ait olması durumunu belirtir. Konusu boş tarlaya fidan dikip yetiştirme olan mugārese ile bağ ve bahçenin bakımı ve ürünün yetiştirilmesi olan müsâkāt da müzâraaya benzer arazi-emek ortaklığıdır. Müzâraaya günümüzde Trakya ve Marmara’da yarıcılık, Orta Anadolu’da ortakçılık, Doğu Anadolu’da marabacılık denilmektedir.
Muhâkale işleminde ise aynı on dönümlük buğday tarlası peşin teslim edilecek belli miktar buğday karşılığında satılmış olur. Burada belli miktar buğdayın miktarı tahmin ve zanna dayanan başağındaki buğdayla vadeli olarak mübadelesi söz konusudur. Halbuki ölçü, tartı veya standard olup sayıyla alım-satımı yapılan benzer eşyanın mübadelesinin, cins bir olunca, peşin ve eşit miktarda olması gerekir. Cinsler farklı olursa, yine peşin olmak şartıyla miktarlar değişebilir. Aksi halde faiz işlemi ortaya çıkar. Ubâde b. es-Sâmit (r.a)’ten nakledilen ve altı maddeyi kapsayan hadis bu konuyu düzenlemiştir. Hadis şöyledir: “Altın altınla, gümüş gümüşle, buğday buğdayla, arpa arpayla, hurma hurma ile, tuz tuz ile aynı cins mübadele edilecekse eşit ve peşin olarak satılırlar. Ancak cinsler değişik olursa peşin olmak, şartıyla istediğiniz gibi satış yapınız”.(Müslim, Müsâkat, 81; Ebû Dâvud, Büyü ; 18; Ahmed b. Hanbel, V, 314, 320; Riba hakkında geniş bilgi için bk. Hamdi Döndüren Çağdaş Ekonomik Problemlere İslâmi Yaklaşımlar, İstanbul 1988, s. 57-86).