Fakir bir kimse bir köyde veya bir mahallede namaz kıldırıp, ezan okur ve ihtiyacına binâen onlardan zekât kabul ederse bunda sakınca var mıdır?
Malî ibadetlerden biri olan zekat, İslâm’ın beş temel esasından olup, hicretin ikinci yılında Medine’de farz kılınmıştır. Bir kimsenin zekât vermekle mükellef olması için Müslüman, hür, akıllı, buluğ çağına erişmiş olması; borcundan ve aslî ihtiyaçlarından fazla hakikaten ya da hükmen artıcı, yani kazanç sağlayıcı nitelikte nisap miktarı mala sahip olması gerekir.
Fakir bir kimse köyde veya mahallede namaz kıldırıp ezan okursa ve muhtaç olduğu için halk kendisine zekât verirse bunda sakınca yoktur. Fakat fakir olmazsa caiz değildir (18).
(18) el-Fetavâ el-Kübrâ, c. 2, s. 32