İslâm’da sorumluluk durumunda olan kimselerin yapmaları veya yapmamaları gereken bir takım emir ve yasaklar vardır. Dinimizde ibadetlerle yükümlü olmak, ergenlik çağına girmiş ve akıllı olan kadın-erkek her Müslümana farzdır. “Kalem (sorumluluk) üç kişiden kaldırılmıştır: Uyanıncaya kadar uyuyan kimseden, akıl baliğ oluncaya kadar çocuktan, aklî dengesi yerine gelinceye kadar deli ve benzeri kişilerden.” (Tirmizî, Hudûd, 1. Ayrıca bkz: Buhârî, Talak, 11, Hudûd, 22; Ebû Dâvûd, Hudûd, 17; Nesâî, Talak, 21; İbn Mâce, Talak, 15; Ahmed b. Hanbel, 1/116, 118.)
Yukardaki soruya gelirsek. Din akıl sahiplerini mükellef tutar, akıldan mahrum olan, kendinin bilincinde olmayan meczup kimseler dünyevi ve uhrevi tüm sorumluluklardan muaftırlar. Namaz da buna dahildir. Eğer akıl nimetinden mahrumsan elbette namaz sana da farz değil. Dilsiz ve sağır olan müslüman, akıllı ve bülûğ çağma girmiş ise, mükellef olmanın şartları taşıdığı için, diğer ibadetler gibi, namaz ve oruçla da mükelleftir.
Ancak dilsizler, namaza kalben niyyet ederek başlarlar. Namazın içindeki farzlardan olan kıraat yani Kur’an okumak ise bu halleri özür olduğu için onlara farz değildir. Bu ölçüde olan kimselerin niyet getirmesi, sadece kalbinden yerine getireceği namazı, ibâdeti geçirmesi kâfidir. Zaten niyetin dil ile söylenmesi şart değildir. Çünkü niyetin yeri kalbdir. Dört mezhebin bunda ittifakı vardır.
Okuma yazma bilmeyen sağır ve dilsizler hakkında uzmanlara başvurulur. Eğer kıraate yetecek kadar bir ayet dahi ezberletilemiyorsa, bir ayeti ezberleyip kalben dahi okuyamıyorsa, bu takdirde namazın farzlarından olan kıraat o kimseden düşer. Artık namazın diğer şartlarını yerine getirir.
Mana olarak dahi bir ayet ezberletilebilirse dilsiz olduğu için kalbinden bu manaları geçirmesi yeterlidir. Eli veya ayağı kesik kimselerden nasıl ki bu uzuvların abdestteki farziyeti düşüyor, bunun gibi kıraat de dilsiz olan kimselerden düşer. Namazı terketmeye hiç bir durumda cevaz verilmez. Hayalen dahi olsa namaz kılınır. Kullukla mükellef olduğumuz bu yaşlar itibariyle, namaz gibi üzerimize farz olan tüm ibadetlerimizi aksatmadan ve büyük bir ciddiyetle yerine getirmemiz gerekir.