Ma’na değişecek şekilde bilerek bir kelime değiştirilirse namaz fesada gider. Yalnız medhûsenâyı ifâde eden kelime, ayrı mânayı ifâde eden diğer bir kelime ile değiştirilirse doğru olmakla beraber namazı fesâda gitmez. Ama bilerek değil sehven bir kelime değiştirirse, yâni kırâette mevcut olan kelime ile yerine söylenen kelime arasında fazla bir ayrılık bulunur ve Kur’an’da benzeri bulunmazsa meselâ ğurab kelimesinin ğubâr kelimesiyle değişmesi gibi bilittifâk namaz fesâda gider. Ama mânayı fahiş bir şekilde değiştirdiği halde benzeri Kur’ân-ı Kerîm’de varsa ‘ âlîm ve hakîm kelimeleri gibi” İmâm-ı A’zam ile Muhammed’e göre yine namaz fesâda gider. İmâm Ebû Yusûf a göre ise namaz fesâda gitmez.
Kur’an-ı Kerîm’de benzerî olmaz fakat mâna değişmezse İmâm-ı A’zam ile Muhammed’e göre namaz fesâda gitmez. Ebû Yûsuf a göre gider. Demek İmâm-ı A’zam ile İmâm Muhammed mânânın sıhhatine bakarlar. Mânâya bakar yâni böyle bir kelime Kur’an-ı Kerîm’de varsa mânâ değişsin değişmesin namaz sahihdir. Fakat kırâette bir kelime değil, bir harf sehven değişirse; şâyet kâf ve kal veya sîn ve sa harfleri gibi mahreçleri birbirine yakın harfler ise namaz fesâda gitmez. Yoksa mahreçleri ve böyle bir kelime Kur’an-ı Kerîm’de varsa yine namaz fesâda gitmez. Yoksa İmâm-ı A’zam ile Muhammed’e göre bozulmaz. Ebû Yûsuf a göre bozulur. Şâyet mânâ değişir ama böyle bir kelime Kur’an-ı Kerîm’de varsa Ebû Yûsuf a göre bozulmaz. İmam-ı A zam ile Muhammed’e göre bozulur. Yanlışlık i’râbda veya uzatma veya kısaltmada olursa mânâ bozulmazsa namaza halel vermez. Mânâ bozulursa Ebû Yûsuf a göre fesâda gitmez. İmâm-ı A’zam ile İmam Muhammed’e göre fesâda gider.
Bir âyet başka bir âyet yerine okunsa; şâyet vakıf yapılır sonra başka bir âyete başlansa zarar vermez. Ama vakfe yapmadan başka bir âyet okunsa mânâ bozulursa namaz fesâda gider, yoksa gitmez. Yalnız sehven fahiş bir yanlış ile okur sonra dönüp tashih ederse namaz fesada gitmez (76).
(76) el-Fetavâ, el-Hindîye, c. 1, s. 82