Günde beş defa farz olan en büyük ibadetlerden biri olan namaz herhangi bir rekâtında sehven bir secde terk ederse bilâhare hatırlarsa ne yapmak icâb eder?
İbadetler içerisinde bir ibadet var ki Kur’an-ı Kerim’de bulunan ayetler ile Sevgili Peygamberimizin hadislerini inceldiğimizde ön plana çıkmaktadır. Bu ibadet dinin direği, göz nuru, kalp aydınlığı, dünya ve ahiret güzelliği, sıkıntılara çözüm, kapalı kapıların anahtarı, gönül serinliği, kulu Rabbine yaklaştıran Namazdır.
Namazın herhangi bir rekatında sehven bir secde terk ederse bilâhare onu hatırlarsa Hanefî mezhebine göre hatırladığı yerde terkettiği secdeye kazâ eder. Terkettiği secdeden sonra ne yapmışsa geçerlidir. Onu kazâ etmek icâb etmez. Terkedilen secdeyi hangi rükünde hatırlamış ise o rüknün kazâ edilmesi hususunda ihtilâf vardır. Hidâye kitabına göre kazâ edilmesi gerekmez. Ebû Yusuf a göre kazâ edilmesi gerekir.
Şafiî mezhebine göre ise; unutulan secdenin hangi rekattan olduğunu bilmez veya son rekattan değil, daha önceki rekatların birisinden olduğunu bilirse bir rek’at kılmakla mükelleftir. Fakat son rekâttan olduğunu biliyorsa sadece bir secde getirmekle mükelleftir (77).
(77) el-Envâr, c. 1, s. 69