SORU: Bir kimseye karşı duyduğumuz nefreti hangi yoldan açığa vurmak mümkündür, anlatır mısınız?
CEVAP: Bir kimseye karşı duyduğumuz nefreti ya sözlerimizle, ya da hareketlerimizle açığa vururuz.
Düşmanlığımızı sözlerimizle açığa vurmak, yerine göre bazen düşman olduğumuz kimseyle konuşmamak, bazen de o kimse hakkında ağır sözler söylemek şeklinde olur. Düşmanlığımızı hareketlerimizle ortaya koymak ise nefret beslediğimiz kimsenin bazen yardımına koşmamak, bazen de onun kötülüğüne çalışmak ve mümkün olan hususlarda işleyeceği kötülüklere engel olmak şeklinde olur. Herhangi bir düşmanımızın kötülüklerine nasıl engel olabiliriz? Hemen cevap vererek söyleyelim ki, engel olabileceğimiz hususlar olduğu gibi, engel olamayacağımız hususlar da vardır.
Düşmanımız, ister büyük, ister küçük olsun bir kötülüğü işlemeyi kasti olarak göze aldığında mevcut kanunların imkân tanıdığı ölçüler içinde ona engel olmak hem dini, hem de insani bir vazifedir.
Ama bir de var ki, düşman bildiğimiz kimse bir gaflet ve dalgınlık eseri kötülük işliyor biz de birazdan pişmanlık duyacağını ve aynı kötülüğü işlemekte ayak diretmeyeceğini biliyoruz. İşte böylesine durumlarda en iyi davranış, o kimsenin yaptıklarına göz yummak ve müdahale ederek işi daha da körüklememektir. Şüphesiz ki senin veya bir yakının hakkına tecavüz edici bir kötülükte bulunan düşmanın bu hareketine aldırış etmemek en iyisidir. Çünkü sana haksızlık ve kötülük edeni bağışlaman, Allah bağlılarının ahlâkına sahip olduğunu gösterir.
Fakat başkalarına haksızlık ve kötülük ediyorsa veya Allah’a isyanda bulunuyorsa böylesine bir azgının karşısına hemen dikilmek ve kötülüğüne şiddetle karşı koymak en iyi davranıştır. Üstelik de kendisine yapılan eşsiz bir iyiliktir. Böylelerine yapılan iyilik, iyilik değildir. Çünkü bu gibi kötü kişilere yapılan iyilikler, haksızlığa uğrayanlara kötülük etmek demektir. Haksızlığa uğrayanlara (mazlumlara) iyilik etmek ise en iyi harekettir. Ayrıca haksızlık yapana sırt çevirerek mazlumun gönlünü almak ve ona güç vermek Allah katında en sevimli ve en değerli davranıştır.
Yüce Aflah ‘a sayısız hamd-ü senâlar olsun, âmin.
