Bu nur duâsı cidden takdire şâyan bir duâdır. Dikkat edilirse, istenen işler, hep Muhammed Mustafa’nın hürmetine istenmiştir. Bilhassa nurlan-ma istenmektedir. Çünkü bu duânın ismi “Nur” duâsıdır. Ve bunun azim duâlardan olduğu kesinlikle söylenmektedir.
Kör bir insan, göz nurundan mahrumdur; eşyaya bakar ama bir şey göremez. İmansız bir insan da küfür karanlığındadır, kâinatı seyreder ama onun yaratıcısını bilemez. Bu nedenle, ahiret alemlerine ait olan nurları, hem bedensel hem de ruhsal özelliklerimize bakan nurlar olarak anlamak mümkündür. Yâni, nasıl bedendeki organlar ruhun emriyle hareket ediyorlarsa, böyle bir kulun cismanî âlemi de o nurlanmış kalb ile canlanır, hayatlanır. Bütün organları hayırlı işlerde kullanılmakla manen hayatlanırlar, “cennete layık bir kıymet” alırlar.
Öyle ise, duâyı yaparken son derece inanmağa ve sarsılmaz bir ihlâsa ihtiyaç vardır. Yoksa duâ çok müessir olabilir, fakat inanç olmayınca ve içten itikat edilmeyince, hiçbir faide elde edilmez. Duâyı yapan ağız da helâl lokma yiyen ağızlardan olacak, ancak bu vesile ile arzu edilen gâyeye ulaşılabilir.
TÜRKÇE ANLAMI : (Bismillâhirrahmanirrahim,
Allâhumme nevvir aynî bi hürmeti ismi Muhammed. Allâhumme nevvir aynî bi hürmeti fi’li Muhammed. Allâhumme nevvir aynî bi hürmeti sırri Muhammed, Allâhumme nevvir aynî bi hürmeti sıdkı Muhammed. Allâhumme nevvir aynî bi hürmeti hilmi Muhammed.
Yâ envârennûr, yâ miinevvirel umûr. Yâ Şâfî, yâ Kâfî, yâ Meâfî. Âşşık Muhammeden bi hürmeti hâzihil es-mâi, yâ Allâh).
ANLAMI : “Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla,
Ey Allah’ım, Muhammed’in ismi hürmetine gözlerimi nurlandır.
Allah’ım, Muhammed’in işleri hürmetine gözlerimi nurlandır. Her tarafa nur ile baktır.
Allah’ım, Muhammed’in sırrı hürmetine gözlerimi nurlandır.
Allah’ım, Muhammed’in hilmi hürmetine gözlerimi nurlandır. Ey nurların nurlandırıcısı, ey bütün nurların parlatıcısı.
Ey şifa verici, ey kifayet edici, ey afiyet bağışlayıcı.
Şu isimler hürmetine beni Muhammed’e aşık kıl, ey Allah.