Ölmüş olan kimseyi öpmek caiz midir? Ölüm, her canlının ilelebet sonudur. Nasıl ki İnsan doğup dünyaya geliyorsa öyle’de vefat edip ahirete göçecektir. Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilikle deneyeceğiz. Hepiniz de sonunda bize döndürüleceksiniz. (ENBİYA/35) Elbette ki hepimiz ölümden korkarız; ancak ölümden sonra yeni bir hayatın oluşu, belki de cennetle müjdelenecek oolmamız, bizi umtvar etmekte ve ölümden korkmamamızı sağlamaktadır. Yukarda ki soruya gelirsek; Cenazenin mahremiyeti hayatta olan insanın mahremiyeti gibidir.
Ölmüş olan kimseyi öpmekte beis yoktur. Vefat eden bir Mümi’ni, defnetmeden evvel sonbir kez opmek caîzdir. Zira Hz. Peygamber (sav) ruhunu Mevlâsına teslim etmiş olan Osman bin Maz’ûn’u öptü.
Hz. Ebu Bekir es-Sıddık (ra) Refik-i A’lâya intikal eden Hz. Peygamberi iki gözleri arasından öpüp: “Ey Peygamber, ey seçkin insan!” diyerek hasretini giderdi.
Hz. Ebu Bekir radıyallahu anh bunu kendi içtihadıyla yapmamış, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’den gördüğü için ona uyarak yapmıştır. Yalnız bu hususun sadece sağlığında kendisini öpmelerinde sakınca olmayanlara mahsus olduğunu da unutmamak gerekir. Kendisine nikah düşenler sağlığında nasıl öpemiyorlarsa, vefat halinde de öpemezler.
Hanefi mezhebine göre erkek, ölmüş olan hanımını yıkayamaz ve ona dokunamaz. Zira ölüm ile beraber aralarındaki nikah bağı kalkmıştır. Bu nedenle erkeğin hanımı öldüğü zaman onu öpmesi doğru olmaz.
Ancak bakmasında bir mahzur yoktur. Şafiî, Maliki ve Hanbeli mezheplerıne göreyse erkeğin ölmüş olan hanımına dokunmasında ve yıkamasında bir mahzur yoktur. Şundan dolayı Hz. Fatıma’yı [r.anh] eşi Hz. Ali [r.anh] yıkamıştır. Dolayısıyla bu 3 mezhebe göre öpebilirde.
Kocanın ölümünden önce, evliliği süren kadınsa eşinin ölümünden sonra ona dokunabilir, öpebilir ve eğer yıkayıcı bir erkek yok ise yıkayabilir.