Ramazan orucunun sünnetleri bir çoğumuz oruç tutmamıza rağmen bilmiyoruz. Tabi bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıptır. Biliyorsunuz ki sadece ramazan’da oruç tutulmuyor. Kazası olan kazasını yoksa sünnet olan oruçları tutuyoruz. Yani İllaki sadece ramazan orucuna mahsus sünnetler’den bahsetmiyeceğiz. Bu nedenle Oruç’ta sünnetler nelerdir ? sorusunu açıklamaya çalışacağız inşaallah. Öncelikle sizlere biraz Peygamber efendimizin s.a.v sünnettinden bahsedeceğiz.
İlk olarak belki bir çoğunuz duymuşsunuzdur. Hz Peygamber (SAV) şöyle buyuruyor:
“Size öylesine önemli iki şey bıraktım ki, onlara sarıldığınız sürece dalalete düşmezsiniz. Bu iki şey Kitap (Kur’an) ve sünnettir.”
Peygamber Efendimizin (asm) tavsiyelerine uymak bize hem sünnet-i seniyye sevabı kazandırır, Sünnet hayatımızın biricik gayesidir, hedefidir, incisidir. Hayat biçimimizdir, tercih kodumuzdur, davranış modülümüzdür, yaşam tarzımızdır, Allah’ın önümüze koyduğu tek yaşama modelidir. Efendimizin (asm) sözleriyle, hâliyle ve hareketleriyle hayatımızı anlamlandırmak bize insan-ı kâmil olma noktasında en mühim rehber olacaktır.
Sünnete tâbi olmayı Allah sevgisinin şartı olarak takdim eden bir âyet-i kerime de şudur: “De ki, Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayan ve esirgeyendir.” ( Al-i İmran Sûresi, 31)
O halde her işte Resulullahın sünnetine uymaya çalışmalıyız.Sünnete uymak çok sevaplı bir iştir. Bilhassa bid’aların yaygınlaştığı, ümmetin fesada gittiği zamanımızda sünnete tâbi olmak daha ehemmiyetlidir. Böyle zamanlarda bir sünneti işlemek binlerce sevap kazandırabilmektedir. Evet işte bu nedenle oruçla ilgili olan sünnetleri sizler için derledik.
Peygamber Efendimiz (asm), “Oruçluya iftar ettiren kimse, oruçlunun sevabında bir eksilme olmaksızın, oruçlunun alacağı sevap kadar sevap alır” buyurmuştur.
Oruc’ta üç şey müstehâbdır :
1) Zamanı gelince hemen orucu açmak. İftarı vakit girer girmez yapmak sünnettir. Eğer namaz kılınacaksa, oruç, hurma veya su ile açılmalıdır. İftar namazdan önce yapılabilir; ancak akşam namazı vakti kısa olduğu için, namaz fazla geciktirilmemelidir.
2) Sahûr yemeğini geciktirmek (imsâk’ı geçmemek şartıyla).Sahura kalkmakla hem sünneti ihyâ etmiş oluruz, hem tutulacak oruç için güç ve kuvvet toplamış oluruz, hem de seher vaktinin feyiz, fazilet ve bereketinden istifade etmiş oluruz. Peygamber Efendimiz (asm): “Sahura kalkın. Çünkü sahur yemeğinde bereket vardır” buyurmuştur. Sahur yemeğini mümkün mertebe sahurun son vaktine getirmeye çalışmak sünnettir. Ancak imsak girmeden, yani ikinci fecirden önce kesmeye dikkat etmelidir. Sahur yemeğini şüpheli vakte kadar uzatmamalı, ezan okunmaya başladığında derhal kesmelidir.
3) Lüzûmsuz ve yakışmayan konuşmalardan sakınmak. Haramlardan sakınmak; gıybet ve dedi kodu yapmamak, çirkin ve kırıcı sözler sarf etmekten, yalan söylemekten, yalan şâhitliği yapmaktan uzak durmak. Peygamber Efendimiz (asm), “Hiçbiriniz oruçlu iken kötü söz söylemesin. Bağırıp çağırmasın. Kendisine ağır sözler söyleyen birisine dahi sadece, ‘Ben oruçluyum!’ desin” buyurmuştur.3
4) Oruç açılırken duâ etmek ve orucu hurma veya su ile açmak sünnettir. İftar açılırken şu duâ okunur: “Allahümme leke sumtü ve bike amentü ve aleyke tevekkeltü ve ala rızkike eftartü.”
Meâli şudur: “Allah’ım! Senin için oruç tuttum. Sana inandım. Sana tevekkül ettim. Senin verdiğin rızk ile orucumu açtım. Ey lütuf ve keremi bol olan Rabb’im, benim günahlarımı bağışla! Beni, annemi, babamı ve bütün mü’minleri hesap gününde affet! Âmin!”
5) Fakirlere, akrabalara, komşulara ikram etmek, iftar yemeği vermek veya yemek göndermek. Muhtaç, kimsesiz ve yetimlere müşfik davranmak, yardımcı olmak, sadaka vermek, yemek yedirmek.
Peygamber Efendimiz (asm), “Oruçluya iftar ettiren kimse, oruçlunun sevabında bir eksilme olmaksızın, oruçlunun alacağı sevap kadar sevap alır.” buyurmuştur.2
6) Haramlardan sakınmak; gıybet ve dedikodu yapmamak, çirkin ve kırıcı sözler sarf etmekten, yalan söylemekten, yalan şahitliği yapmaktan uzak durmak.
Peygamber Efendimiz (asm), “Hiçbiriniz oruçlu iken kötü söz söylemesin. Bağırıp çağırmasın. Kendisine ağır sözler söyleyen birisine dahi sadece, ‘Ben oruçluyum!’ desin” buyurmuştur.3
7) Kur’ân okumak, Kur’ân üzerinde tefekkür yapmak, mümkün mertebe yeni bilgiler öğrenmeye çalışmak, Allah’ı zikretmek, çokça salâvat getirmek.