Kimler Oruç Tutamaz Hükmü Nedir ? Oruç tutmak Müslüman olmanın bir şartıdır. Ramazan ayında oruç tutmak, tüm mükellefler için farzdır. İslamı kabul eden, kendisini Müslüman olarak gören ve “Elhamdülillah Müslümanım” diyen bir insanın Ramazan orucunu tutması, her şeyden önce Allah’a verdiği sözü yerine getirmesidir. Yalnız Yüce Allah azze ve celle Kur’anı Kerim’de Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. dinimiz oruç tutmakla sıkıntı ve meşakkat içine giren kişilere yönelik oruç tutmama ruhsatını vermiştir.
Hasta, müsâfir hâmile ve emzikli kadın; Orucun kendilerine zarar vereceğinden korktukları için tutmasalar, sâdece kazâ etmeleri vâcib olur. Hâmile ve emzikli kadın, çocukları için oruç tutmasalar, o zaman kazâ ile birlikte fidye de vermeleri vâcib olur.
Kuran-ı Kerim’de kimlerin oruç tutmayacağı ve tutmadığı oruçlar karşısında neler yapmaları gerektiği konusu Bakara Suresi 184. Ayette açıklanmıştır.
Meali: “Sayılı günlerde olmak üzere (oruç size farz kılındı). Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa (tutamadığı günler kadar) diğer günlerde kaza eder. (İhtiyarlık veya şifa umudu kalmamış hastalık gibi devamlı mazereti olup da) oruç tutmaya güçleri yetmeyenlere bir fakiri doyuracak fidye gerekir. Bununla beraber kim gönüllü olarak hayır yaparsa, bu kendisi için daha iyidir. Eğer bilirseniz (güçlüğüne rağmen) oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.” Bakara 184.
Yine Kur’anı Kerim’in suresinden olan Bakara 185. ayeti kerime’de yüce Allah Azze ve celle buyurur ki:
Meali: Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur´an´ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah´ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir.
Ramazan orucunun farz oluşunu hafife alarak terkeden (tutmayan) kimse,büyük bir tehlikenin içindedir.Bazı ilim ehli, onu kâfir ve dînden çıkmış birisi olarak görmektedirler. Fakat tercih edilen/kuvvetli görüşe göre,bu kimse kâfir ve dînden çıkmış birisi (mürted)değildir. Aksine bu kimsebir fâsıktır, fakat büyük bir tehlike içindedir.
Onun için bir mazeretimiz yoksa elimizden geldikçe ramazan orucumuzu tutmaya gayret edelim. Allah’ın emrini yerine getirmek, ona yakınlaşmak ve onun hoşnutluğunu kazanmaktır. peygamberimiz de “Bir kimse inanarak ve mükâfatını umarak ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.” (Buharî, Savm, 6.) buyurmaktadır.