Ramazanda en az üç günlük (on sekiz saatlik) bir yere gidecek olan kimse, geceden oruca niyet etmeyebilir. Bir kimse orucunu bilerek bozduktan sonra, keffaretten kurtulmak için yolculuğa çıksa üzerinden keffaret düşmez. Ancak yolculuğa çıktıktan sonra bozarsa yalnız kazası gerekir.
Hanefilere göre: Sefere çıkacağı gün, ramazan ayında bulunuyor ve oruca niyet etmiş durumda ise, o gün artık günün evvelinde mukiym (eyleşik) olduğundan eyleşiklerin kapsamına girer ve o bakımdan içinde bulunduğu günü oruçlu geçirmesi gerekir.
Yolculuk devam ediyorsa, ikinci ve üçüncü günleri artık böyle değildir; o günler de oruca niyet etse bile, gündüzleyin iftar etmesinde bir sakınca yoktur. Çünkü seferi durumdadır ve o yüzden eyleşikler kapsamına girmemektedir. Meşayih de bu konuda şöyle demişlerdir:
“Her günün ilk cüz’ü (parçası), o günün orucunun vücubuna sebeptir. Sefere çıkan kimse, fecirden önce oruca niyet eder ve sabahlarsa, yani o günün ilk cüz’ünde eyleşik durumda bulunuyorsa o bakımdan eyleşikler hükmü altına girer ve aynı hitaba muhatab olur.”[188]
Şafîilere göre: Oruca niyet etmiş bir halde sabaha dahil olursa, o gün içinde hastalandığı takdirde iftar edebilir; ama sefere çıktığı takdirde iftar etmesi caiz değildir. Ama bunun aksine yolculuk halinde olan kimse ile hasta kimse oruca niyet ettikleri halde sabaha dahil olur, sonra da o gün içinde iftar etmek isterlerse, bu caizdir. Ancak belirtilen durumda iken, henüz iftar etmeden, yani oruçlarını bozmadan yolcu evine gelir, hasta da şifaya kavuşursa artık iftar etmeleri, yani oruçlarını bozmaları haram olur. Sahih olan kavi de budur.[189]
Böylece iki mezhep bu meselede birleşmişlerdir.
Orucu Bozup Hem Kazâ Hem de Keffareti Gerektiren Haller
Aşağıda sayılacak hususlardan herhangi birini mecbur kalmadan, zorlanmadan, unutma durumu olmadan isteyerek işleyen bir kimse için hem kazâ, hem de keffaret lâzım gelir:
1. Cinsî münasebette bulunmak.
2. Yemek, içmek veya ilâç yutmak.
3. Ağzına ihtiyarsız giren yağmur, dolu ve kar suyunu isteyerek yutmak.
4. Tütün içmek, tütün veya benzeri bir tütsü maddesini yakıp dumanını içine çekmek.
5. Enfiye çekmek.
6. İçyağı, pastırma veya çiğ et yemek.
7. Susam tanesi kadar bir şeyi ağzına alıp yutmak veya çiğneyerek yemek.
8. Azıcık tuz yemek. (Çok tuz yemek ise, sadece kazâyı gerektirir.)
9. Zevcesinin veya sevdiği bir kimsenin tükrüğünü, ağız suyunu yutmak. Bu saydığımız şeylerde, bedenin tedâvisi veya tegaddîsi (gıdalanması ve beslenmesi) veyahut telezzüzü (zevk ve lezzet alması) vardır. Bu sebeble kazâ ile beraber keffâreti de gerektirir.