Merve tepesine yaklaştığınızda ve safa tepesine yaklaştığınızda okunacak arapça Türkçe okunuşları ve anlamlarıyla beraber duaları derledik. Öncelikle Merve’ye her yaklaştığında okunacak olan bu âyet Safâ’ya çıktığında yüz Kâ’be’ye döndürülüp okunur:
Türkçe Okunuşu:
Eûzü billahi mine’ş-şeytâni’r-racîm. Bismillâhi’r’rahmâni’r rahim. Inne’s-safâ ve’l-mervete min şeâiri’llâh. Fe men hacce’l-beyte evi te-mere felâ cünâha aleyhi en yettavvefe bihimâ ve men tetavvea hayren feinnallâhe şâkirun alim.» (Sûre-i Bakara, âyet: 158).
Türkçe Anlamı:
Lanetlenmiş şeytandan Allah’a sığınırım. Rahman Ra-hîm olan Allah’ın adıyla.Gerçekten Safa ile Merve Allah’ın (emrettiği haccın) alâmetle-rindendir. Bunun için, hac veya umre kasdiyle kim Kâ’be’yi ziyaret ederse, yine Safâ ile Merve’yi tavaf etmesinde bir günah yoktur. Her kim de (gönlünden koparak vacibden ziyade) bir hayır işlerse muhakkak Allah şâkirdir « mükâfatını verir, Âlim’dir – her şevi bilir.» (Kur’ân-ı Kerîm Ve Mcâil-i Alîsi).
Bundan sonra eller Safâ’da kaldırılır ve şu dua yapılır:
Türkçe Okunuşu:
Allahü ekber, Allahü ekber, Allahü ekber ve lillâhi’l-hamd, Allahü ekberu alâ mâ hedânâ velhamdü lillâhi alâ mâ evlâna. Lâ ilâh e -illa’l-lâhü vahdehû lâ şerike leh. Lehü’l-mülkü ve lehül-hamdü ve hü-ve alâ külli şey’in kadir. Lâ ilâhe illa’l-lâhü ve na’büdü illâ iyyâhü muhlisıyne lehü’d-dine velev kerihe’l-kâfirûn. Lâ ilâhe illa’l-lâhü vahdehû ve enceze va’dehû ve nasara abdehû ve hezeme’l-ahzâbe vahdehû. Allâhümme inneke kulte ve kavlüke’l-hakku üd’ûnî estecib leküm ve ente.lâ tuhlifü’l-miâd. Ve inni es’eleke kemâ hedeyteni ile’l-islâmi en lâ tenziahû minni hattâ teteveffâni ve ene müslimün.
Türkçe Anlamı:
Allah en büyüktür, Allah en büyüktür, Allah en büyüktür. Hamd Allah’a mahsustur. Ekber olan Allah bize hidayet etti. Bize verdiği şeyler için Allah’a hamdolsun. Allah’tan başka ilâh yoktur, birdir, ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd O’na mahsustur. O her şeye kaadirdir. Allah’dan başka ilâh yoktur. Başkasına değil ancak Allah’a ibadet ederiz, dinde (İslâm dininde) ihlâs sahipleri olduğumuz halde. Kâfirler istemese de.
Allah’dan başka üâh yoktur. O Allah birdir, va’dini yerine getirdi, kuluna yardım etti. (Din düşmanı) toplulukları sadece kendisi dağıttı.
Allah’ım! Senin sözün doğrudur. Sen buyurdun ki, «Bana dua ‘edin, size cevap vereyim.» Sen sözünden dönmezsin. Beni İslâm’a hidayet ettiğin gibi, Müslüman olduğum halde İslâmî benden almamanı istiyorum.»