Satılamayan hububât ve meyve gibi toprak mahsullerinin zekâtı her yıl mı verilecek yoksa bir yıl mı verilecektir?
Ticaret malı bir kimsenin elinde kalırsa nisaba bâliğ olduğu takdirde her sene zekâtını verecektir (19 el-Fetavâ el-Rübrâ, e. 2, s. 43),
Peygamber (sav) bu hususta şöyle demektedir: “Yağmur, pınar veya akarsu ile sulanan mahsulde onda bir, hayvan gücüyle sulanan mahsulde ise yirmide bir zekat vardır.”
Fıkıh kitaplarında da izah edildiği gibi, bir masraf yapılmaksızın yağmur ve nehir sularıyla sulanan toprakların mahsulünden onda bir zekât verilmelidir. Ancak her ne yolla olursa olsun toprağın sulanması için masraf yapılıyorsa verilmesi gereken zekât yirmide bir olur.
Toprak ürünlerinde nisab şartını arayan fakihlere göre buğday ve arpa kabuksuz olarak depo ediliyorsa miktarı 653 kilograma ulaşmadığı sürece zekâta tâbi değildir. Bu ve bu miktarın üzerinde olanı ise zekâta tâbidir. Eğer pirinç gibi kabuğu ile birlikte depo ediliyorsa, mal sahibi isterse nisabı kabuksuz olarak 5 vesk, isterse kabuklu olarak 10 vesk hesap eder ve ona göre zekâtını öder.