İslâm dini kâr için bir sınır getirmemiş, yüzde şu veya bu kadar kâr edilecek diye bir kayıt koymamıştır. Arz ve talebe bırakmıştır. Ancak İslâm dini, güzel ahlâk ve takvayı emretmek ve yasakladığı hile ve fahiş fiatın önüne set çekmekle bunun hududunu göstermiş oluyor. Müşteriyi aldatacak kadar fahiş bir fiyatla malı satmak ise caiz değildir.
1) Başkasını zarara düşürmek üzere ihtiyaç duymadığın bir malın fiyatını artırman sana harâmdır.
2) Müslüman kardeşinin satımı üzerine başka bir satıma kalkışman harâmdır. Şöyle ki alıcıya; «Ben, bu fiyatla veyâ daha ucuza sana bu kumaşın daha iyisini satarını» demesi gibi.
3) Köylüleri karşılamaya çıkarak mallarının satımı için simsarlık yapman sana harâm-dır.
4) Mallarının satımında köylüleri aldatmak maksadıyla onlara fiyatların düşüşünü bildirmen sana harâmdır.
5) Malın fiyatının artırılması için kıtlık zamanında gıda maddelerini stok etmen sana ha-râmdır.
6) Alıcıdan malın kusûrunu gizlemen ve değerinden fazla malını medhetmen sana harâmdır, Şâyed satımdan sonra alıcı, malın ku-sûrlu olduğunun farkına varırsa ve geri vermek isterse, sen onu kabûl etmek zorundasın.
Satımın şartları beştir.
1) Satılan malın şer’an temiz olması.
2) Satılan malın yararlı olması.
3) Satıcının, malın satışında yetkili olması.
4) Malı, alıcıya teslim etmeye muktedir olması. 5 Satıcı ve müşterinin malın zâtını, miktarını ve niteliğini bilmeleri gerekir.