“Keffaret” sözlük anlamı olarak örtmek, silmek manasındadır. Kişi ifa edemediği ibadetleri keffaret ile yerine getirir. Ayrıca keftaret aynı zamanda bir ibadet mahiyetindedir. Her insan, beşer olmak hasebiyle (yaratılışı icabı) zaman zaman ibâdetleri terketmek (zünûb) veya yasak olan şeyleri yapmak (ma‘siyet) suretiyle günah işleyebilmektedir. Bazen insan oğlunun bazı durumlarından dolayı ibadetini yapamadığı günler ve zamanlar vardır. Kefaret bir nevi Allah’tan af dilemedir. Aynı zamanda bir ibadet manasında bulunduğundan günahların bağışlanmasına bir vesile olur.
Keffareti savm nedir
Keffareti savm; başlamış olduğu Ramazan-ı şerif ayın da orucunu bir özrü olmaksızın bilerek bozan kimsenin, bir köle veya cariye azat etmesi, buna gücü yetmiyorsa iki ay aralıksız oruç tutması, ki Keffâret oruçlarında devamlılık şarttır. Buna da gücü yetmiyorsa altmış fakiri doyurmasından ibarettir. Oruç keffareti böyle yemek yedirmekle olabileceği gibi, yiyeceği aynen verip temlik etmekle de olur. Bir fakiri 60 gün doyurmak da mümkündür. İşte Mevlâmız; bir kısım günahlarımızın örtülmesi, silinmesi için keffâreti emrediyor. Bir veya daha fazla Ramazan ayı boyunca keffâreti gerektirecek şekilde birden fazla oruç bozulmuşsa, bunların hepsi için bir keffâret yeterlidir. Oruç keffaretinde böyle sırayı gözetmek hem Hanefîlerce, hem de Şafiîlerce gereklidir.
Keffaret orucu nasıl niyet edilir
Ramazan ayında tutmadığımız kaza oruçlarımıza; farz orucu gibi imsak girene kadar niyet etmelidir. Ramazan orucunun kazası, adak oruçları, nafile oruçların kazası ve kefaret oruçlarına imsak vaktine kadar niyet edilir ve imsaktan sonra yapılan niyetler sahih olmaz. Kaza orucuna imsaktan sonra (güneşin doğuşundan) niyet edilirse eğer o oruç kaza yerine geçmez; nafile orucu sayılır. Tüm kaza oruçlarına muhakkak imsak vaktine kadar niyet etmeliyiz. Şafi mezhebine göre niyet; güneş batana kadar caizdir. Herhangi bir oruç için geceden niyetlendiğimiz de imsak vaktine kadar bu niyetimizden geri dönebiliriz.
Kuranda Keffaret ayetleri, ”Keffaret’ Kelimesi ile İlgili Ayetler
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
Biz onda, onların üzerine yazdık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve (bütün) yaralara (karşılık da) kısas vardır. Ama kim bunu sadaka olarak bağışlarsa o kendisi için bir kefarettir. Kim Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar, zalim olanlardır. (Maide Suresi, 45)
Allah sizi, yeminlerinizdeki “rastgele söylemelerinizden, boş sözlerden” dolayı sorumlu tutmaz, ancak yeminlerinizle bağladığınız sözlerden dolayı sizi sorumlu tutar. Onun (yeminin) kefareti, ailenizdekilere yedirdiklerinizin ortalamasından on yoksulu doyurmak ya da onları giydirmek veya bir köleyi özgürlüğüne kavuşturmaktır. (Bunlara imkan) Bulamayan (için) üç gün oruç (vardır.) Bu, yemin ettiğinizde (bozduğunuz) yeminlerinizin kefaretidir. Yeminlerinizi koruyunuz. Allah, size ayetlerini böyle açıklar, umulur ki şükredersiniz. (Maide Suresi, 89)
Ey iman edenler, siz ihramlıyken avı öldürmeyin. Sizden kim onu kasıtlı olarak (taammüden) öldürürse, cezası, hayvandan öldürdüğünün bir benzeridir. Buna da, Kabe’ye ulaşmış bir kurbanlık olarak içinizden adalet sahibi iki kişi hükmedecektir. Veya yoksulları doyurmak veya onun dengi oruç tutmak olan bir kefaret vardır. Böylelikle işlediğinin vebalini tatmış olsun. Allah geçmişte olanı bağışladı. Ama kim tekrarlarsa, Allah ondan öç alacaktır. Allah üstün ve güçlü olandır, öç sahibidir. (Maide Suresi, 95)