En önemli ibadet olan namaz, günde beş defa müslümanlara farz kılınmıştır. Peki hasta olan kimse secde için başını yere koyamazsa nasıl namazını kılacaktır?
Bir hasta, gücüne göre namaz kılmakla yükümlüdür. İslam dini, kolaylık üzerine bina edilmiştir. Buradan hareketle sorumluluklar da kulun gücüne göre belirlenmiş, gücü aşan durumlar için kolaylaştırma esası getirilmiştir. Güç yetirilemeyen rükün veya tadil-i erkân olduğunda ise, acziyet derecesinde, bu rükünlerin yerine getirilme yükümlülüğün veya tadil-i erkân yapma zorunluluğu kalkar. Bu durumda namaz kılan kişi, o rükün adına güç yetirebildiğini, güç yetirebildiği bir tadil-i erkân yaklaşımı ile yapar. Çünkü Kur’ân’ın kesin bir düsturudur ki,
“Allah hiçbir kimseye güç yetiremediği bir yük yüklemez!” (Bakara, 2/286)
Sıhhatini kaybeden bir müslümanın namazın tüm şartlarını yerine getirme imkânı olmadığı durumlarda yüce Allah bazı kolaylıklar göstermiş ve namazı “imkânı elverdiği” şekilde kılmasına izin vermiştir. Hasta olan kimse secde için başım yere koyamazsa İmâm-ı Harameyn ve Gazalî’ye göre yastık ve masa gibi yüksekçe bir şeyin üzerine başını koyup secde eder. Râfi’i gibi başka ulemaya göre ise imkân nisbetinde başım eğerek secdesini edâ eder. Otobüs gibi vasıtalarda vasıtanın durakta durmaması sebebiyle namaz kılma mecburiyeti hasıl olursa aynı ihtilâf mevcuttur.
Oturarak namaz kılmada rükû ve secdeler güç yettiği ölçüde yapılır. Eğer belin eğilmesi mümkün değilse veya sakıncalı olacaksa, başıyla imâ yapar. İmâda baş secde için rükûdan biraz daha fazla eğilir. Böylece ikisi birbirinden ayrılmış olur.