Sihir ya da büyünün insanlık tarihinde fiilen var olduğu, Bâbil döneminden beri bilinip bazı çeşitlerinin uygulandığını biliyoruz. Bugünkü adıyla büyü, geçmişteki adıyla sihir, tarihin derinliklerinden gelen söylentileriyle bazı kesimlerde halen baskısını sürdürmektedir. Ayrıca Sihri inkâr etmek doğru değildir. Çünkü sihir hakkında Kur’anda bir çok âyet-i İlâhi vardır.
Kur’an-ı Kerim’de geçmişte sihir yapanlardan söz edilir.
Hadislerde de sihir, büyük günahlardan sayılır.
“Allah’a şirk koşmak, adam öldürmek, zina etmek, ana babaya saygısızlıkta bulunmak, sihir yapmak.. büyük günahlardandır.” denir.
Sihir yapmak, büyük günahlardan sayılmıştır. Bunu yapanların âkıbet-leri hüsrandır. Sağlam insanı yataklara düşürmek veyâ onu deli haline sokmak ne büyük bir cinâyettir. Hazreti Musa’nın döneminde ve onlardan sonraki dönemlerde çok çeşitli sihirler yapılmıştır. Kur’an bunlardan haber vermekte ve Peygamberimize sihir yapanların şerrinden kendisine sığınılması gerektiğini bildirmektedir. Cenab-ı Hak bizleri sihirbazların şerrinden korusun. Âmin.
TÜRKÇE OKUNUŞU : (Velâ yufühussâhirü haysü e tâ.) (Min şerrinneffasâti fil-ukad.)
ANLAMI : “Sihirbaz nerde olsa umduğuna eremez.
-Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm.
1- Gul e’ûzu bi-Rabbi’l-felak.
2- Min şerri mâ halak.
3- Ve min şerri ğasigın izâ vegab.
4- Ve min şerri’n-neffâsâti fi’l-ugad.
5- Ve min şerri hâsidin izâ hased.
Felak Suresinin Anlamı, Meali
-Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
1- De ki: ben, karanlığı yarıp sabahı ortaya çıkaran Rabbe sığınırım,
2- Yarattığı şeylerin şerrinden,
3- Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
4- Düğümlere üfleyenlerin şerrinden,
5- Ve hased ettiği zaman hasedçinin şerrinden. (Allah’a sığınırım).