İki maldan birisini diğeriyle ayrılmayacak şekilde karıştırmak, iki ve daha çok kimsenin ortak iş veya ticaret yaparak elde edecekleri kârı paylaşmaları ve ortaya çıkacak zararı da göze almaları şartıyla kurdukları ortaklık. İslâm’da, toplumun ihtiyacı olan ortaklık şekillerine gerekli yer ve değer verilmiştir.
Şirket feshedilirse aşağıda zikredilen hükümler terettüp eder:
1— Şirkette sermaye olmazsa kazanç, çalışana aittir.
2— Bir taraftan sermâye diğer taraftan çalışma olursa kazanç, sermâye sahibine ait olup çalışana da ücretü’l-misl verilecektir.
3— Sermâye müşterek ise sermâyedeki paylara göredir.
Şirket, mevcut kanunlara göre iki çeşittir.
1- Şahıs şirketi,
2- Mal şirketidir.
Mal şirketi sadece sermayeye dayanıp ortakların kendisinde rolü olmayan şirkettir. Bu şirket Anonim şirketidir. Bu şirket bir ünvana sahib, esas srmayesi mu`ayyen ve paylara bölünmüş olan ve borçlarından dolayı yalnız mevcut mala göre sorumlu olan bir şirkettir. Ortakların mesuliyeti, taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile mahduttur. Yani infisah etmiş olsa dahi şirket borcundan dolayı şirketlerin şahsen dava ve takip edilmelerine kanunen imkan yoktur.
Hususi kanunlarda aksine hüküm olmadıkça esas sermaye miktarı beşyüzbin Türk lirasından aşağı olamaz, kurulması için, şirkete pay sahibi enaz beş kurucunun bulunması şarttır. Bu şirket, şahıs şirketi olmadığı ve iflas halinde ortaklar şirket borcundan sorumlu sayılmadıkları için İslam`a uygun sayılan bir şirket değildir. Şirket, iflas veya infisah halinde ortaklar, hisseleri nisbetinde şirket borcundan sorumludur şeklinde ufak bir tadılat yapılırsa İslamı şekle dönüşebilir.