Biliyorsunuz ki, Ramazan ayında özürsüz olarak orucu terk etmek günahtır. Onbir ayın sultanı Ramazan ayında iyilik yapmak ve ibadetlerimizi yerine getirmek büyük önem taşır. Bu nedenle Meslek olarak Şöförlük yapmak oruç tutmaya mani değildir. Şöförlere de Ramazan orucu farzdır.
İstanbul – Diyarbakır arasında sürekli yolculuk yapan bir şoför, zamanında oruç tutamadığı gibi, devamlı seferi olması dolayısıyla kaza da edememektedir. Ne yapması gerekir?
İslâm dini hasta ve yolcuları ma’zeretten dolayı oruç tutmakla mükellef kılmamıştır. Ma’zeret ne kadar devam ederse şer’î ruhsat da o kadar devam eder. Bu gibi kimseler bir sene veya on sene sonra ma’zeretleri zâil olunca oruç tutamadıkları günleri tesbit edip kazâ ederler. Cenâb-ı Hak buyuruyor ki: “Sizden bir kimse hasta veya yolcu olursa oruç tutamadığı günler sayısınca kazâ edecektir” (Bakara süsesi:194).
Ayrıca dinimiz yolculuk yapanlara oruç tutmamaları için ruhsat tanımıştır. Yolcuların oruçlarını tutmalarının daha hayırlı olacağı ifade edilmişse de, yolcu oldukları sürece oruçlarını tutmayabilirler. Bu nedenle devamlı yolculuk yapan şoför, bu durumu devam ettiği müddetçe oruç tutmayabilir. Bu hâli bittiğinde oruçlarını kaza eder.
Bunun için yolculuğa ara verdiğinde birer gün olarak tutmasını tavsiye ederiz. Böylece tutamadığı oruçlarını bir sene içinde kaza edebilir. Eğer bir sene içinde kaza edecek kadar zaman bulamazsa diğer seneler kaza eder.