Hz Süleymanın duası ve anlamı nedir? Öncelikle Peygamberler gibi ihlâs ile usul ve şartlarına uygun olarak dua eden mü’minlerin duaları da kabul olur. Hz süleyman aleyhisselamın kuranda geçen duası fazileti şüphesiz çok büyüktür. Biliyorsunuz ki her peygamber gibi ona da çeşitli hikmetler ve mucizeler verildi. Sizler için özel olarak Hz Süleyman zenginlik duası hem okunuşu hemde arapçası olmak üzere derledik. Hz Süleyman aleyhisselam peygamberin duası ayet olarak Sad suresi 38/35–38 olarak geçmektedir.
İsrailoğullarına gönderilen peygamberlerden. Davud aleyhisselamın oğludur. Yakub aleyhisselamın neslindendir. Babası Hz. Davud’dur. Davut peygamber öldükten sonra henüz on üç yaşındayken ülkesine hükümdar oldu. Babası gibi hem peygamberlik, hem hükümdarlık yaptı.
Zikredeceğimiz bu örnek duada, insanlara önder ve rehber olarak gönderilen peygamberlerin çeşitli konularda dua ettikleri ve dualarının kabul edildiği ve bunun bir öğüt
olduğu bildirilerek mü’minlere yol gösterilmektedir. Peygamberler gibi ihlâs ile usul ve şartlarına uygun olarak dua eden mü’minlerin duaları da kabul olur. Özellikle
bazı zamanlarda, konumları ve durumları sebebiyle bir kısım insanların dualarının kabul olacağını Peygamberimiz bize bildirmiştir. Kur’an’ın ifadesine göre Hz. Süleyman, Allah’a dua ederek, O’ndan hiç kimseye verilmeyen, ya da hiç kimseye nasip olmayacak büyük bir mülkü, mal ve yöneticiliği istedi. Bunların bir kısmını şöyle özetleyebiliriz:
Süleyman (a.s.), yüce Allah’tan mülk istemiştir:
Arapça okunuşu:”Rabbi’ğfirlî ve heblî mülken lâ yenbeğî li ehadin min ba ‘di inneke ente’l –vehhâb.”
Anlamı : “O, ‘Rabbim! Beni affet, bana, benden sonra hiç kimseye nasip olmayan bir mülk (hükümdarlık) ver. Çünkü Sen, çok lütufkârsın’, diye dua etti!” (Sâd, 38/35)
Yine hazreti Süleyman aleyhisselamın kendisine annesine babasına Allaha şükretme ve razı olacağı salih ameller içinde dua ettiğini Kur’anı kerimde yer almaktadır..
Arapça okunuşu : Rabbi evzı’nî en eşkure ni’metekelletî en’amte aleyye ve alâ vâlideyye ve en a’mele salihan terdâhu ve edhılnî bi rahmetike fî ibâdikes sâlihîn(sâlihîne).
Anlamı : “Ey Rabbim! Beni; bana ve ana babama verdiğin nimetlere şükretmeye ve razı olacağın salih ameller işlemeye sevk et ve beni rahmetinle salih kullarının arasına kat!”
SÜLEYMÂN (ALEYHİSSELÂM)IN MESCİD-İ AKSÂ’NIN KAPISINI KENDİSİYLE AÇTIĞI DUÂSÜLEYMÂN (ALEYHİSSELÂM)IN MESCİD-İ AKSÂ’NIN KAPISINI KENDİSİYLE AÇTIĞI DUÂ
Hasen-i Basrî (Radıyallâhu Anh)dan rivayet edildiğine göre; Mescid-i Aksâ’nm anahtarı Süleymân (Aleyhisselâm)ın yanında bulunuyordu, bir gün mescidi açmak için geldiğinde çok zorlandı, cinlerden ve insanlardan yardım istediyse de onlara da bu iş zor geldi.
O zaman Dâvûd (Aleyhisselâm)ın meclis arkadaşlarından olan pîr-i fâni bir zat gelerek: “Ey Allâh’ın Nebîsi! Niçin seni böyle sıkıntılı görüyorum?” dedi. Süleymân (Aleyhisselâm): “Bana da, insanlara ve cinlere de bu kapıyı açmak zor geldi” deyince o zat: “Şimdi sana bir takım kelimeler öğreteceğim ki baban Dâvûd Nebî sıkıntıya düştüğü zaman onları söylediğinde Allâh-u Te‘âlâ hemen o sıkıntısını açardı, şu kelimeleri söyle:
Anlamı : ‘Ey Allâh! Ancak Senin nûrunla hidâyet buldum, ancak Senin lütfunla ihtiyaçlarımdan kurtuldum, ancak Senin nimetinle sabahladım ve akşama çıktım. İşte günahlarım Senin huzurunda durmaktadır, Senden mağfiret talep ederim ve Sana tevbe ederim. Yâ Hannân! Yâ Mennân! (Beni bu sıkıntıdan kurtar.)’ Süleymân (Aleyhisselâm) bu kelimeleri söyler söylemez hemen kapı açıldı.” (ibnü Beşküvâi, Kitâbü’l-müstağîsîrı billahi te‘âlâ, no:22-23, sh: 17-18; İbnü’l-Cevzî, Târîhu Beyti’l-makdis, 1/56; Sâlih el-Imâd, Büstânü’l-fukarâ, 1/227)