Tavaf, hac ve umre yapanlar için önemli bir ibadettir. Allah Teâlâ’ya heyecan ile muhabbet ve ta’zimin bir nişânesidir. Umrenin rüknüdür ve Beytullah’ın etrafında dönerek yapılır. Tavaf, “bir şeyin etrafında dolaşmak, dönmek” gibi anlamlara gelir. Terim olarak ise tavaf, Hacer’ül Esved’in bulunduğu köşeden veya hizasından başlayıp, Kâbe’nin etrafında yedi defa dönmektir. Dinî mânası ise, Kâbe`nin etrafında 7 kere dolanmak demektir. Kâbe`nin etrafında her bir devire şavt denir. 7 şavt bir tavaf olur. Tavaf yaparken abdest bozulursa, abdest aldıktan sonra eksik şavtlar tamamlanabilir veya tavaf yeniden başlanarak yapılır.
Kâbe-i muazzama etrafında dördü farz, üçü vacip olmak üzere yedi defa dönülür.
Tavafa hacer-i evsedin bulunduğu köşeden başlanır. Kâbe sola alınır, kabe kapısına doğru gidilmek suretiyle başlanılan yere gelinir. Kâbe etrafında bir kere dönmeye şavt denir. Yedi şavt, bir tavaf demektir.
Tavâf m sahîh olmasının şartlan dörttür :
1) Cenâbet, abdestsizlik ve necâsetten temiz olmak.
2) Solunu Ka’be’ye vererek tavâf etmek.
3) Avret sayılan yerleri örtmek.
4) Mescid’ül-Harâm’ın içinde olmak.
Şafii mezhebine göre, abdestli olarak tavaf yapmak farzdır. Tavaf esnasında kişinin ebdesti bozulursa, gider abdestini alır ve geriye kalan şavtlarını / dolanımlarını tamamlar. Tavafı yeniden başlamak şart olmayıp sünnettir.
Hanefi mezhebine göre ise, Kâbe-i Muazzama’yı tavaf etmek için abdest almak vaciptir. Bir kimsenin Kâbe’yi abdestsiz tavaf etmesi vacibi terk ettiğinden dolayı sorumlu olmakla beraber yaptığı, bu tavaf câiz ve geçerlidir. Ancak bu hususta Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmaktadır:
“Tavaf, namaz gibidir. Fakat tavaf sırasında konuşmak câizdir. Tavafta konuşan kimse hayırlı söz söylesin.” (Tirmîzî, Hacc, 112; Nesâî, Menasik,