Memleketimizin çeşitli yerlerinde değişik tarzda yapılan tevbe istiğfarlarla birlikte, tecdid-i iman ve tecdid-i nikâh da vardır. İfâdeden de anlaşılacağı üzere tecdid-i iman, imanı yenilemek, tecdid-i nikâh da, nikâhı yenilemek demektir. Tecdid’ yenilemektir. Buradaki yenilemeden iki kasıt vardır. Birincisi, ‘ola ki eskimiştir, yenileyelim!’ tarzındaki anlayıştır ki, yaygın olan budur. Tecdid-i iman ve tecdid-i nikâh yapmanın gerektiği Redd-ül Muhtar ve diğer bütün fıkıh kitaplarında da bildirilmektedir.
Tecdid-i imândan sonra, iki şahid yanında tecdid-i nikâh yapmak iyi olur. Kolaylık olmak için, nikâhı yenilemeye hanımdan vekalet almalı, iki şahid yanında, “Öteden beri, nikahım altında bulunan hanımımı, onun tarafından ve-kil olarak ve tarafımdan asil olarak kendime nikah ettim.” demelidir. Camilerde Cuma akşamları yapılan meşhur tecdid-i imân ve tecdid-i nikahı cemaat ile okumak bu hükme dayanmaktadır.
Camide, imam efendi, yukarıdaki ifadeyi cemaat ile birlikte söylerse, cemaat birbirlerine şahid olmuş, hanımından vekalet alanların nikahları tazelenmiş olur.