Taharrüm Tekbirinden Sonra Okunan Teveccüh Duası Nedir?
Taharrüm tekbîrinden sonra okunan teveccüh yani veccehtü duası hakkında bilgi vermeye çalışacağız inşaallah. Teveccüh olarak bilinen “Veccehtu” duası farz ve nafile namazların evvelinde Fatiha’ya başlamadan önce okumak müstehaptır. Hanefi olanlar Sübhaneke duasını okurlar. Veccehtü duasını okurlarsa namaz bozulmaz. Peki Veccehtü duası ne zaman okunur? Merak edenler için Veccehtu duası şafii meshebinde farz ve nafile namazlarda Fatiha suresine başlamadan önce okunur.
Veccehtü Duası
Veccehtü vechiye lillezî fetara’s-semâvâti ve’-l-arda hanîfen müslimen vemâ ene mine’l-müşrî-kîn. İnne salâti ve nusûkî ve mehyâye ve memâti lillâhi Rabbi’l-Âlemîn. Lâ şerike lehû ve bî-zâlike umirtu ve ene mine’l-müslimin.
(Batıl dinlerden uzak durarak ve Müslüman olarak; yüzümü, gökleri ve yeri yaratan (Allah’a] çevirdim. Ben, [Allah’a] ortak koşanlardan değilim. Namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm, alemlerin rabbi olan Allah’ındır. O’nun ortağı yoktur. Ben, bununla emrolundum. Ve ben, Müslümanlardanım.)
Teveccüh ne demektir?
Teveccüh yöneliş demektir. Genelde Allah’u Teala ya yöneliş ve kalbî alaka için kullanılır. Müridin mürşidine bağlanıp yönelmesi anlamında kullanıldığı gibi, mürşidin müridini karşısına alıp ona nazar etmesi anlamında da kullanılır. Bu manadaki teveccüh için: “Allah Teala benim sadrımı ne ile doldurdu ise, ben onu aynıyla EbûBekr’in sadrına ilkâ ettim.” (bkz.Mevsûa etrâfi’l Hadis, XI, 156) hadisi delil sayılmıştır.
Mürşidin nazar ve nefesiyle müridini etkileyip onu bir bakıma ruhî yükselişe hazırlaması, güneşe tutulan büyüteçlerin yoğunlaştırdığı güneş ışınlarının, temas ettiği maddeleri yakmasına benzer. Teveccüh daha çok Nakşbendîlikte kullanılan bir kavramdır. Teveccühün müridden mürşide doğru olanı “rabıta-i muhabbet” denilen şekildir. Mürid, mürşidinin rühaniyetine muhabbet yoluyla teveccüh edince mürşidin rûhaniyeti onun batınında feyz tesiri gösterir. Bu feyz, beşerî zaaf ve sıfatları izale ederek mürid, tedricen şeyhinin boyasına boyanır. Bu sevgi sonucu meydana gelen kalbî beraberlik, şahsiyet transferi ve aynîleşmeyi doğurur.