Teyemmümü bozan şeyler kısaca abdesti bozan ve guslü gerektiren haller teyemmümü de bozar, hükümsüz kılar. Teyemmüm abdesti bozan haller olduktan sonra eğer kişi teyemmüm edecekse ne için teyemmüm edeceğine de niyet eder. Ayrıca, abdest veya gusle yetecek suyun bulunması, hastalığın iyileşmesi, suyu kullanabilme imkânının elde edilmesi gibi, teyemmüm etmeyi mubah kılan mazeretlerin ortadan kalkması da teyemmümü bozar. Bir özürden dolayı teyemmüm eden kimse, diğer bir özre tutulsa, birinci özrün son bulması üzerine teyemmüm de son bulur, diğer özür için tekrar teyemmüm etmesi gerekir.
1) Mürted olmak (Dîn’den çıkmak).
2) Abdesti bozan veya guslü gerektiren şeylerin hepsi, teyemmümü de bozar. Meselâ, teyemmümlü kimsenin burnunun kanaması gibi.
3) Teyemmümü meşrû kılan özür hâlinin ortadan kalkması da teyemmümü bozar. Suyun bulunması veya suyu kullanmaya mâni özür veya ihtiyaç hâlinin zâil olması gibi. Suyu bulmanın veya suyu kullanmaya mâni olan hallerin ortadan kalkmasının üç durumu vardır:
4) Namaza başlamadan evvel su bulunsa veya özür hâli ortadan kalksa, teyemmüm hemen bozulur. Namaz için abdest almak gerekir.
5) Namaz içinde su görülse veya özür hâli kalksa, teyemmüm de, namazda bozulur. Namazı, abdest alarak yeniden kılmak gerekir.
6) Namaz kılındıktan sonra su bulunsa veya özür hâli ortadan kalksa, teyemmüm bozulur, fakat namazın iadesi gerekmez.
TEYEMMÜM NEDİR?
Teyemmüm’ün lûgat manası mutlak manada “Kasd”dır.(210) İslâmi ıstılâhta ise; temizlenmek niyetiyle temiz yeri (toprak vs.) kasdetmektir. Bedayi ve diğer kitaplarda: “Hususi şartlar altında temizlenmek kasdı ile yeri iki hususi uzuvda kullanmaktır” diye tarif edilmiştir. Esasen teyemmüm temiz yerden yüz ve ellere yapılan meshin ismidir. Kasd şarttır çünkü kasıd niyettir.
Kur’an-ı Kerim’de: “Eğer su bulamazsanız said-i tayyib (toprak cinsinden temiz bir şey) ile teyemmüm ediniz” hükmü beyan buyurulmuştur. Resûl-i Ekrem (sav)’in: “Suyu bulamadığı müddetçe, on yıla kadar bile varsa, yer (Said-i Tayyib) mü’minin temizleyicisidir” buyurduğu bilinmektedir. Yine bir başka Hadis-i Şerif’de: “Bana beş haslet verildi ki, bunlar benden önceki peygamberlerden hiçbirine verilmemiştir. Bunlar:
a) Ben bir aylık mesafeden düşmana korku verilmek sûretiyle mansur oldum.
b) Yer bana (bir rivayette) ve ümmetime mescid ve temizleyici kılındı. Ümmetimden her kim namaz vakti gelirse namazını kılsın.
c) Bana ganimetler helal kılındı. Benden önce kimseye helâl kılınmamıştı.
d) Bana şefaat verildi. Eskiden bir peygamber hasseten kendi kavmine gönderiliyordu. Ben bütün insanlara umumi olarak gönderildim” buyurmuştur.
Bu hadisi Buhari ve Müslim ve diğer hadis imamları rivayet etmişlerdir. Hatta Suyuti onun mütevatir olduğunu söylemiştir. Sonuç olarak; teyemmüm kitap, sünnet ve icma ile sabittir.