Camii, medrese veya vakıf dernekler gibi topluma hizmet eden müesseselere zekat veya fitre verilir mi?
Zekât ve sadaka mevzusu çok geniş olmakla birlikte, başta kur’an ve sünnette olmak üzere mesele tavazzuh etmiş olmakla birlikte, müçtehit İslam âlimleri ve mezheb imamlarımız tarafından bu mezkûr meseleye dair medar-ı ihtilaf olmuş ve olabilecek tüm mesail izah ve isbat edilmiştir.
Dört mezhebe göre zekât ve fitre, ancak Kur’ân-ı Kerim’de zikri geçen sekiz sınıfın mevcûtlarına verilir ve temlik edilir. Başka yere vermek câiz değildir. Kur’ân’da zikri geçen sınıflar şunlardır: Fakir, miskin, zekât memuru, mü’ellefe-î kulûb, hürriyete kavuşmak için efendisiyle mükâtebe akdini yapmış köle, borçlu, mücâhid ve yolda kalmış kimselerdir. Bu zamanda zekât memuru, mü’ellefe-i kulûb ve mükâteb olmadığı için beş sınıfa inmiştir. Câmi, medrese, okul ve dernek gibi müesseseler bunlardan olmadıklarına göre onlara zekât ve fitre vermek câiz değildir.
Zekâtın kimlere verileceğini yüce Rabbimiz(c.c) Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle beyan buyurmaktadır: “Sadakalar (zekâtlar), Allah’tan bir farz olarak ancak fakirler, düşkünler, zekât toplayan memurlar, kalpleri İslâm’a ısındırılacak olanlarla (özgürlüğüne kavuşturulacak) köleler, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış yolcular içindir. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Tevbe 9/60)
Şüphesiz bu âyet-i kerîme sarihan zekâtın sekiz sınıfa dağıtılmasının gerekliliğine delâlet etmektedir. Hem zekâtın, hem de fıtır sadakasının bu sekiz sınıfa verilmesi gerekir. Zekât ve fıtır sadakası bu sekiz tabakadaki insanların hakkıdır; hepsi buna ortaktırlar.