Trafik Kazasında Ölenin Yakınları Tazminat Alırsa Haram Mı Olur?
Daha açık bir dille anlatmak gerekirse, Tedbirsizlik ve dikkatsizlik gibi bir hata sonucu herhangi bir kişinin ölümüne sebep olanın, ölenin yakınlarına kan parası vermesi caiz midir?
Öncelikle şunu hatırlatmakta fayda vardır. Trafik kuralları insanların mal ve canlarını korumak için yöneticilerin koyduğu kurallar olup bunlara uymak dinin de emridir. Bu açıdan dikkatli olmak gerekir. Her ülkede olduğu gibi bizim ülkede’de trafik kazası sebebiyle yaralanma ve ölüm kazaları meydana geliyor. Bu tarz olaylarda ise çeşitli durumlara göre kaza yapan kişiye veya yakınlarına tazminat hakkı veriliyor. Ölümle biten bir olay sonunda öldürenin niyetine bakılır. Öldürme olayında kasıt varsa, katil kurtulamaz!..
Kasıt yok da kaza varsa, hata ile ölüme sebep olmak söz konusu ise, artık ölenin mirasçılarına hata ile ölüme sebep olan suçlu, diyet öder, yani kan parası verir. Tazminat öder. Bu para, haram filan da olmaz. İslam hukukunun ayete dayalı hükmü böyledir…
Efendim, aslmda taraflar İslam’a uygun düşecek şekilde bir anlaşma yapmışlar. Tazminat alıp barışarak helalleşmişler. Mesele bitmiştir. Kaza yapanın hapiste yatmasından kime ne fayda var? Halbuki tazminat ödemesinde, Kur’an’m tabiriyle (diyet) vermesinde hem ölenin geride kalanları için, hem de kazaya sebep olanın ailesi için fayda vardır. Kur’an, faydalı olanı tavsiye ve emreder, faydasızı değil. Bu sebeple İslam hukukunun ilgili maddesinde şu hükümleri görmek mümkündür. Deniyor kigg
Ölümle biten bir olay sonunda öldürenin niyetine bakılır. Öldürme olayında kasıt varsa, katil kurtulamaz!.. Hakim onu da öldürdüğünün akıbetine uğratarak idamına karar verir. Çünkü kasıt var. Kasıt varsa kurtuluş yoktur.
– Kasıt yok da kaza varsa, hata ile ölüme sebep olmak söz konusu ise, artık ölenin mirasçılarına hata ile ölüme sebep olan suçlu, diyet öder, yani kan parası verir. Tazminat öder. Bu para, haram filan da olmaz. İslam hukukunun ayete dayalı hükmü böyledir…
Suudi Arabistan’da bir tanıdığım trafik kazasmda bir kadirim ölümüne sebep oldu. Hemen hapse attılar. Ancak ertesi günü diyetini ödeyince çıkardılar. Kasıt yoktu çünkü. Kasıt olmayınca diyet ödemek hem makul hem de meşru olur. Bunda iki tarafa da fayda vardır.
– Şayet tespit edilecek diyet, yani tazminat, kazayı yapanın tek başma ödeyemeyeceği miktan buluyorsa akrabaları da ödemeye yardımcı olmak için devreye girmeleri gerekir. Seyirci kalmaları caiz olmaz. Bu diyet olayı her türlü yaralamalarda da geçerlidir. Mütecaviz taraf, mağdurun masraflarım öder, kayıplarını telafi etmeye mecbur tutulur.
Anlaşılan odur ki, gerek trafik kazalarında, gerekse başka kazalarda olsun mağdur tarafın suçluyu hapse attırması halinde eline hiçbir şey geçmez. İki tarafın da perişanlığı sürüp gider. Ancak suçlunun diyet ödemesi halinde ise mağdurun geride kalanlarının perişanlığına bir ölçüde mani olunmuş olur, hiç olmazsa merhumun yakınları, diyet sebebiyle korumaya alınmış sayılır. Bundan da ölenin ruhu muazzep değil, aksine memnun olur. Çünkü geride bıraküğı ailesine hiç olmazsa tazminaüyla bakmış durumuna girer. Nisa Suresi ayet 92’de görülebilir bu hükmün kaynağı. Bu ayetlerde: Kasdi öldürenin idam edileceği, kaza ile ölüme sebebiyet verenin ise diyet ödeyip, tazminat vereceği açıkça anlatılmaktadır. İsterlerse diyeti bağışlayabilecekleri de haürlaül-maktadır…
Demek ki, ölünüzü parayla sattınız, şeklindeki iddia İslam’a uygun düşmemekte, dini bilgiye dayanan bir iddia değerini taşımamaktadır. Kazayı yapan hapiste yatsa, geride kalan mağdurların da eline hiçbir şey geçmese daha mı iyi olur? Allah korusun, herkes kaza yapabilir. İşi kin gütmeye götürmekte kimseye fayda yoktur. Kaderin de bunda hissesi vardır, deyip barışmakta herkese sevap vardır.