Umre hükmü nedir.? Hac ve umre ile ilgili bir âyet-i kerîmede yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Haccı da umreyi de Allah için tamamlayın.”‘ (Bakara 2/196.) Hacc ile mükellef olan kişi ömründe bir defa olmak üzere Umre yapması farzdır.
Umrenin farz olduğunu bildiren bir rivayet de şöyledir: Hz. Âişe (r.ah), “Ey Allah’ın Resulü! Kadınlar üzerine cihad farz kılınmış mıdır?” diye sorduğunda, Resûlullah (s.a.v) buyurdu: “Evet. Onlar için savaşsız bir cihad vardır. (O da) hac ve umredir.” (İbn Mâce, Menâsik, 8; Ahmed, el-Müsned, 6/165.)
Umrenin hükmü konusundaki ihtilaf; “Haccı ve umreyi Allah için tamamlayın”(Bakara, 2/196.) anlamındaki ayete getirilen farklı yorumlar ile bu konuda farklı rivayetlerin bulunmasından kaynaklanmaktadır.
Ayet-i kerîme, farz olsun nafile olsun hac ve umre ibadetine başlanınca bu görevin yarım bırakılmayıp tamamlanması gerektiğini ifade ettiği gibi “Orucu akşama kadar tamamlayın”(Bakara, 2/187) anlamındaki ayette olduğu gibi “hac görevini yerine getirin” (ekîmû) anlamını da ifade eder.
Hanefi ve Maliki mezheplerine göre, ömürde bir sefer umre yapmak sünnettir.
Şafii ve Hanbeli mezheplerine göre ömürde bir sefer umre yapmak vaciptir. Hanefi mezhebine mensup bazı ulemalar da vacip olduğu görüşündedir.
Hanefi mezhebine göre umrenin hükmü tavaftır. Bir kimse bu tavafta en az dört şavt yapmaz ise o kimsenin umresi fasid olur.
Dört şavtını yada tamamını yapmış ise o kimsenin umresi fasid olmaz. Şafii ve Hanbeli mezheblerine göre bir kimse tahallülden evvel cima yaparsa o kimsenin umresi fasid olur.
Şafii mezhebine göre tıraş yada kısaltma rükun olduğu için, dolayısıyla tahallül traş yada kısaltma ile hasıl olur.
Bir kimse umreyi fasid ederse, ittifakla o umreyi kaza yapması vaciptir. Hanefi ve Hanbeli mezheblerine göre umresini fasid eden kimseye bir koyun kurban vaciptir.
İmam-ı Şafii de bir kavlinde böyle söylemiştir. Fakat şafii mezhebine göre bir deve kurban etmesi gerekir.
Yükümlülük Şartları. Kişinin umre yapmakla yükümlü (farz, vâcip veya sünnet) olması için gerekli şartlar belirli zaman dışında hac için gerekli olan şartlarla aynıdır. Bunlar da akıl, müslüman olmak, bulûğ, hürriyet, maddî imkâna sahip bulunmak, sağlık ve yol güvenliğidir. Kadınlar için eşin veya mahrem akrabanın refakat etmesi ve iddet halinde olunmaması da şarttır; ancak
Şâfiîler’e göre güvenli bir ortamda kadınlar grup halinde eş veya mahrem akraba olmadan da farz umreyi eda edebilir. Bir kişi maddî imkâna sahip değilken umre yaparsa farzı yerine getirmiş sayılır. Bulûğ ve hürriyet şartları bulunmadan yapılan umre sahih olmakla birlikte farz yerine geçmez; çocuğun bulûğdan, kölenin hürriyetine kavuşmasından sonra tekrar umre yapması gerekir. Akıl ve Müslümanlık şartları bulunmadan yapılan umre sahih değildir. Hanbelîler’e göre şartları gerçekleştiği zaman umre hemen yapılmalıdır, Şâfiîler’e göre ise geciktirilmesi câizdir.