Memleketimizde ve özellikle güneydoğu bölgesinde buğday ve fıstık gibi va’deli bir mal üzerine, fiyatı düşük saymak suretiyle peşin para verip alışveriş yapıyorlar. Böyle bir muamele caiz midir değil midir?
Alışveriş ister peşin olsun, isterse veresiye olsun, meşruiyet sınırları içinde cereyan etmek şartıyla mubah ve caizdir. Bir malın, peşin satılması halindeki fiyatı ile vadeli satılması halindeki fiyatı arasındaki farka, vade farkı denilmektedir. Va’deli mal üzerine peşin para vermek suretiyle yapılan muameleye selem denir. Satılan şey ma’dum -yok- olduğu için caiz olmaması gerekirdi. Fakat ihtiyaca binaen İslâm dini onu caiz kıldı. (Şâfiî mezhebine göre satılan şey ma’dum değildir, mavsuf ve zimmette sabit bir şey üzerine muamele cari olmaktadır.) Selem muamelesinin caiz olabilmesi için aşağıda zikredilen şartlara riayet etmek lâzımdır.
1— Semen -verilmesi gereken bedel-‘in muayyen olması,
2— Mecliste teslim edilmesi.
3— Semen ile müslemün fihin, altın ve gümüş olmaması, şayet altın veya gümüş üzerine altın ve gümüş verilirse riba olur.
4— Müslem flh’in cinsinin ma’lûm olması,W
5— Müslem fih’in nev’i -meselâ Floransa buğdayı- malûm olması,
6— Müslem fih’in ölçü veya tarh itibariyle belli olması,
7— Teslim edileceği zaman ve mekânın belli olması,
8— Müslem fih’in tesliminin mümkün olması gerekir.
Bu şartlardan birisi mevcut olmazsa selem muâmelesi caiz de-ğüdir. Yalnız bu zamanda yapılan selem muamelesi her ne kadar bu şartlara göre cari oluyorsa da halkı israfa alıştırdığı ve zaruret olmadığı halde birçok şeyleri zaruret olarak telakki ettirdiği için büyük zararlara ehemmiyet vermeyerek peşin para almak gayesiyle mahsulünü çok ucuza satmakta, müşteri de ona acımadan ucuz olarak satın almaktadır.
İslâmî adalet bu zamanda tatbik edilseydi böyle bir muamele aslında mübâh da olsa doğurduğu zararlardan dolayı yasaklayacaktı. Çünkü iki üç aylık gibi kısa bir zaman içerisinde yüzbin, iki-yüz bine, bir milyon, iki milyona çıkıyor.