Şafiî mezhebine göre bir kimse 144 km. veya daha fazla bir yolculuğa çıkarsa misafir sayılır. Namazını cem-i takdim ve te’hir olarak kılabileceği gibi kasır da edebilir. Yani dört rekâtlı namazı kısaltıp ikiye indirebilir, yine gitmek istediği yere vardığmda da dört günden aşağı kalmaya niyet ederse yine misafir sayılır. Ama yerleştiği yere varırsa veya 144 km.lik bir yolculuktan aşağı bir yolculuğa çıkarsa veya uzun bir yola çıkarsa, ama orda dört gün veya daha fazla kalmak isterse mukim sayılır, seferi namaz kılamaz.
Hanefi mezhebine göre durum değişiktir, şöyle ki:
Vatan üç çeşittir:
1— Vatan-ı aslîdir: Vatan-ı aslî bir insanın doğup büyüdüğüveya evlenip içinde yaşamak istediği veya yerleşip kalmak istediği yerdir.
2— Vatan-ı ikâmettir: Bu da yukarıda sayılan şeylerden birisi olmamakla beraber bir misafirin onbeş gün veya daha fazla bir süre kalmak istediği yerdir. Meselâ: Adanalı bir vatandaş İstanbul’a gidip ticaret veya okumak gibi bir iş için onbeş günden fazla kalmak istediği takdirde İstanbul kendisi için Vatan-ı İkâmet sayılır. Hem Vatan-ı aslide hem de Vatan-ı ikâmette seferi namaz söz konusu değildir.
3— Vatanı Sükna: Bir misafirin onbeş günden az kalmak istediği yerdir. Vatan-ı süknada bulunan bir misafir seferde olduğu gibi seferi namazım kılacaktır. Buna göre yaklaşık olarak 85 kilometrelik bir yola çıkan bir kimse giderken ve gelirken yolculuk esnasında seferi namazı kılacağı gibi varacağı yer vatan-ı aslî ile ikâmet olmadıktan sonra yine seferi namazı kılacaktır.