Kur’ân-ı Kerîm yıpranarak kendisinden istifâde edilmez bir hâle gelirse onu yakmak câiz midir?
Öncelikle cildi bozuk ve dağınık olan eskimiş Mushafları (Kur’an-ı Kerim) eğer mümkünse imkanı varsa yeniden ciltlenmelidir. Bu konuda yine en uygun yöntem, bu haldeki Kuran-ı Kerim’leri tekrar kâğıt yapılmak üzere geri dönüşüm kutularına koymaktır.Tamir edilemeyecek derecede eskimiş ise, okunamayacak derecede yıpranmış Kur’an-ı Kerimler ile, ayet yazılı sayfaları ve levhaları, hürmetli şekilde temiz şeylere sarıp ayak altına gelmeyen boş toprağa gömmelidir.
Kur’ân-ı Kerîm yıpranır, kendisinden istifâde edilmez bir hâle gelirse onu yakmak câiz değildir. Belki temiz bir torbaya koyup bir mağarada saklamak veya bir çukur kazıp onu defnetmek lâzımdır. Muhammed bin Haşan al-Şeybânî “Siyer-i Kebîr” kitabında onu âteş ile yakmanın caiz olmadığını ifâde ediyor ((64) al-Fetavâ al-Hindiye c. 5, s. 323.)
Kur’ân-ı Kerîm’i yedi bohça içine sarıp sarmalayarak saklamak da mekruhtur. Zira Kur’ân’ın hedefi, okunmak, mânâsıyla amel edilmektir. Böylesine okunması zorlaştırılan Kur’ân, bulunduğu evde gariptir. Onu garib bırakan da, sarıp sarmalayarak okunmaz hale terkedendir.