Bir çoğumuza bazen seyehat veya yolculuk yaparız. Tabi bunu yaparken’de yani Yola çıkarken okunacak dualar veya başkasından dua isteriz. Bu durum kadın erkek ayırımı olmadan herkesi içine almaktadır. Yolculuğa çıkacak kişinin, maddi ve manevi bütün tedbirleri alması gerekir. Bu nedenle Yolculuk yapacak kişilerin okunması gereken duaları derledik.
Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Hazretleri, yolculuğa başlamak üzere develerine bindiklerinde bu duayı okurlardı. Biz de yolculuğa başlayacağımızda bu duayı okumalıyız.
İbni Ömer radıyallahu anhumâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem yolculuğa çıkarken hayvanı üzerine binip iyice yerleşince üç kere tekbir getirir, sonra da şöyle dua ederdi:
“Bunu bizim hizmetimize vereni tesbih ve takdis ederiz; yoksa biz buna güç yetiremezdik. Biz şüphesiz Rabbimize döneceğiz.”
“Ey Allahım! Biz, bu yolculuğumuzda senden iyilik ve takvâ, bir de hoşnut olacağın ameller işlemeyi nasip etmeni dileriz.”
“Ey Allahım! Bu yolculuğumuzu kolay kıl ve uzağını yakın et!”
“Ey Allahım! Seferde yardımcı, geride çoluk çoçuğu koruyucu sensin.”
Ey Allahım! Yolculuğun zorluklarından, üzücü şeylerle karşılaşmaktan ve dönüşte malımızda, çoluk çocuğumuzda kötü haller görmekten sana sığınırım.”
Okunuşu : Allâhümıne ente’s-sâhibü fi’s-seferi ve’l-halîfelü fi’l-ehli. Allâ-hümme’s-habnâ binushike vaklibnâ bizimmetin. Allâhümmezvi Iene’l-arda ve hevvin aleyne’s-sefer. Allâhümme innî eûzü bike min va’sâi’s-seferi ve kaâbeti’l-münkaleb. (Tirmizi).
Mânası: «Allah’ım, yolculukta arkadaş, ailede halef sensin. Allahım nasihatlanna bizi arkadaş kıl, muhafaza ile bizi döndür. Allah’ım, yeryüzünü bize tut (mesafeleri kısalt) ve yolculuğu bize kolaylaştır, Allah’ım, yolculuğun meşakkatinden ve dönüşün kederinden sana sığınırım.»
GEMİYE VE DİĞER VASITALARA BİNERKEN OKUNACAK DUA
1 — Hazret-i Ali (r.a.) ye binek hayvanı getirildi. Ayağını özen-giye koyduğu zaman «Bismillâh» dedi. Bineğin üzerinde doğrulunca da «Elhamdülillah» dedi. Sonra şunu okudu:
Okunuşu : Sübhâne’llezi sehhara lenâ hâzâ vemâ künnâ lehu mukrinîn. Ve innâ ilâ rabbinâ lemunkalibûn. (Tirmizi).
Mânası: «Ol Allahü Teâlâ’yı teşbih ederiz ki, bunu bize musah-har kıldı (emrimize verdi). Eğer onları bize muhassar kılmasaydı, onlara yaklaşamazdık. Muhakkak biz Rabbimize döneceğiz.»
Arkasından da üç kere «Elhamdülillah» ve üç kere «Allahü Ek-ber» deyip devam etti:
Okunuşu : Sübhâneke ini kad zalemtü nefsi fağfirli. Fe inehû lâ yağfi’ruz-zünûbe illâ ente.
Mânası: «Seni teşbih ederim Allah’ım. Muhakkak ben nefsime zulmettim, beni mağfiret eyle. Yâ Rabbi, muhakkak ki günahları hiç kimse değil, ancak sen mağfiret edersin.»
Bunu okuduktan sonra güldü. Bunun üzerine «Niçin güldünüz, yâ Emire’l-mü’minin?» denildiğinde buyurdu ki: Ben şimdi okuduklarımın hepsini Resûlullah’dan gördüm. Benim yaptığım gibi yaptır ve sonra gülümsedi. Kendisine «Yâ Resûlallah niçin güldünüz?» diye sorduğumda şöyle buyurdular: Şüphe yok ki, senin Rabbin, kulunun «Ey Rabbim! Günahlarımı bana bağışla. Zira günahlarımı senden başka kimse bağışlayamaz» dediği zaman hoşlanır.
İşte aziz okuyucularımız, Allah’ın hoşlandığı dua, yukardakir «Sübhâneke innf…» diye başlayan duadır.
2 _ Her türlü vasıtaya binerken şunu okumak lâzımdır. Çünkü bu duâyı okuyan kimse kendisini emniyete almış olur.
Okunuşu : Bismillâhi mecrâhâ ve mürsâhâ. İnne rabbî leğafûrun rahim.
Mânası: «Her duruşunda ve gidişinde Allah’ın ismiyle» veya «Onun duruşu da gidişi de Allah’ın kudretiyledir.»
Teşbih değilde tesbih olsa gerek