Her türlü tâzîm Allâh’a mahsus ve hamd de sâdece O’nun hakkıdır.
Şükür duası etmek her insanın belki birinci görevi olması gerek. Yüce Allaha hamd etmek nankörlük etmemek gerek. Şükür, her nimetin Allah’tan geldiğini bilip dil ile de hamd etmektir. Allahü teâlânın emirlerini yapıp yasak ettiklerinden sakınmak şükretmek olur.
“Şükür, ister dil, ister el, ister kalple olsun, verilen bir nimete güzel bir karşılık vermekten ibarettir.” Kur’an’ın hülâsası olan Fatiha sûresi, “Âlemlerin Rabbine hamd” ile başlar. Aşağıda vereceğimiz hamd ve şükür duası ile ilgili Hz Peygamberimiz şöyle buyuruyor“Bu duâyı gündüz okuyan, o günün şükrünü yapmış olur. Gece okuyunca, o ge-ce-nin şükrünü îfâ etmiş olur.” Abdestli okumak iyi olur ise de şart değildir. Her gün ve her gece okumalıdır.
Her sabah bir kere
TÜRKÇE OKUNUŞU : “Allahümme mâ esbaha bî min nimetin ev bi-ehadin min halkıke, fe minke vahdeke, lâ şerike leke, fe lekel hamdü ve lekeşşükr” demeli ve her akşam (Mâ esbaha) yerine (Mâ emsâ) diyerek, hepsini aynen okumalıdır.
Hamd ve şükür için de şu duâ okunmalıdır:
TÜRKÇE OKUNUŞU : “El-hamdü-lillâhi dâimen ve alâ külli hâl ve E’ûzü billâhi min hâl-i ehlinnâr.”
Şu duâ da okunmalıdır:
TÜRKÇE OKUNUŞU : “Elhamdülillahi alâ ni’metil İslâm. Ve alâ tevfîkil î-mân. Ve alâ hidâyetir rahmân.”