Zekât, İslâmın beş 5 şartından yani rüknünden birisidir. Hicretin bir ibadettir,İslâm’ın beş temel esasından olup, hicretin ikinci yılında Medine’de farz kılınmıştır. Zekât, her şeyden önce kulun Allah’ın emrine itaat edip, kulluğunu göstermesinin en güzel nişanesidir.
İhlâs arayıcıları, bu hususta ayrı ayrı görüşlere sahiptir. Bir kısmı, sadakanın gizlenmesinin daha faziletli olduğu fikrine meyyâldir. Öncelik zekatın açık vermesini açıklayalım.
Nafile sadakaları gizli vermek daha sevaplıdır. Zekatla karıştırmayın çünkü farz ve vacip olan sadakalar ise açıktan vermek daha sevaplıdır. Yani fitre veya zekatınızı verirken açık bir şekilde vermek eğer alacak kişiyi rencide etmiyorsa veye gösteriş için yapmıyorsanız bu daha sevaplıdır. Zekatı verirken yine açıktan vermek iki görev yapıyor.
Birincisi: açıktan zekatınızı verdiğiniz zaman etrafınızdakilerine hatırlatıyorsunuz, uyarıyorsunuz bir nevi rahmet damarlarını kapartıyorsunuz.
İkincisi: sizin zekat verdiğinizi görünce hakkınızda süizanda bulunmaz ha bu zekatını veriyor demekki, Falancanın şu kadar parası mülkü vardıda bir kuruş zekat vermiyor dedirtmemiş olursunuz. Böylece başkasını günaha girmekten kurtarıyorsunuz. Dolaysıyla zekatı açıktan vermek eftaldır.
Bakara Sûresi’nde yer alan şu ayet-i kerime, zekâtın her iki şekilde de verilebileceğini göstermektedir:
Bakara Suresi 271. Ayet Meali: Eğer sadakaları (zekât ve benzeri hayırları) açıktan verirseniz ne âlâ! Eğer onu fakirlere gizlice verirseniz, işte bu sizin için daha hayırlıdır. Allah da bu sebeple sizin günahlarınızı örter. Allah, yapmakta olduklarınızı bilir.
Allah (c.c) bu ayette farz olmayan sadakayı gizli bir şekilde vermenin, aç›k bir şekilde vermekten daha hayırlı olduğunu bildiriyor. Bununla beraber açık bir şekilde verilirse yine de sevabı vardır. Fakat gizli şekilde vermek sevab bakımından daha faziletlidir. Çünkü sadakanın gizli olarak verilmesi, hem Allah için verildiğini gösterir, hem riya karışmamış hem de fakirler (sadaka verilenler) utandırılmamış olur. Fakat farz olan zekat ve fıtır sadakası yalnız müslümanlara verilir.
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Bir kuruş zekat vermek, milyonlarla sadaka vermekten, daha sevaptır. Zekat vermek, Allahü teâlânın emrini yapmaktır. Sadaka ve hayratın çoğu ise, ün, saygı ve nefsin şehvetlerini kazanmak için olur. Farzlar yapılırken araya riya, gösteriş karışmaz. Nafile ibadetlerde ise, gösteriş çok olur. Bunun içindir ki, zekatı, açıktan vermek lazımdır.
Yani farz olan zekât verilirken başkalarını teşvik etme söz konusu ise bunun açıktan yapılması daha güzeldir. Ancak nafile sadaka ve diğer maddî yardımların gizli yapılması efdaldir. Açık veya gizli her iki durumda da ihlâslı olmaya dikkat etmeli, asıl maksadımız Cenâb-ı Hakk’ın rızasını kazanmak olmalıdır.