Zekât ibadeti, İslâm’ın üzerine bina edildiği beş şarttan birisidir. Bu nedenle zekât düşen malın zekâtı her hangi bir zamanda verilebilir. Zekât mükellefleri de zekât ibadetlerini eda etmede acele davranmalı, onu meşrû bir mazeret olmaksızın geciktirmemelidirler. Ama şunuda unutmamak gerekir. Zekât verirken zekât adabına riayet etmek imanın güzelliklerindendir. Bu bakımdan her şeyin bir adabı olduğuna göre, zekât vermenin de bir adabı erkânı elbette vardır ve olmalıdır.
Zekât verirken tercih edilecek akrabalar ve zenginliğinizi bilen fakirlerdir. Başka bir ifâdeyle, servet nerede kazanılıyorsa zekât da orada verilmelidir. Uzaklara göndermek de câizdir, fakat efdâl olanı yakında bulunanların tercihidir.
Tevbe Suresinin, 60. ayet-i kerimesinde zekâtın kimlere verileceği mealen şöyle bildirilir:
“Zekâtlar Allah’tan bir farz olmak üzere fakirlere, miskinlere, zekât işinde çalışanlara, kalbleri İslâm’a ısındırılacaklara verilir. Kölelerin, borçluların, Allah yolunda olanların ve yolda kalmışların uğrunda harcanır…”
Zekat Verirken Özen Gösterilmesi Gereken Husular Nelerdir Kısaca
1 – Zekat, verilirken sadece Allah’ın rızası gözetilmelidir.
2 – Zekat, temiz ve helal kazançtan verilmeli, bunun için helal kazanmaya azami gayret gösterilmelidir.
3 – Zekat için malın iyisini veya orta hallisini seçmeli, malın kötüsünü zekat olarak verilmemelidir.
4 – Zekâtta akrabaya yakınlık derecesine göre öncelik verilmelidir.
İffetli ve ihtiyacını insanlara söylemekten utanan ihtiyaç sahipleri aranıp bulunmalı ve zekât vermede onlara öncelik verilmelidir.
5 – Zekât alanın gönlünü incitmemeye dikkat edilmelidir.
6 – Zekât verirken niyet içinden yapılmalı, açıktan yapılmamalıdır.