Zekat farz bir ibadettir.Zekat farz bir ibadettir. Zekât, İslâmın beş 5 şartından yani rüknünden birisidir. Kelime anlamiyla zekat; temizlik, artmak, bereketli olmak, iyi ve düzgün olmak manasina gelir. Hicretin bir ibadettir,İslâm’ın beş temel esasından olup, hicretin ikinci yılında Medine’de farz kılınmıştır. Belli mal türlerinin belirli bir bölümünü, Allah Teâlâ’nın belirlediği bir kısım müslümanlara mülk olarak vermektir.
Zekât’ın farz oluşu esah olan görüşe göre fevrîdir. Yani kendisine zekât vermesi gerekli olan kişi hiç geciktirmeden hemen zekâtını vermelidir. Aksi halde günahkâr olur (el-Merginânî, el-Hidaye, I, 96; Mehmet Zihni, Nimetü’l-İslâm, II, 5).
Zekât, her şeyden önce kulun Allah’ın emrine itaat edip, kulluğunu göstermesinin en güzel nişanesidir. Aslî ihtiyaçları ve borçları dışında nisap miktarı, zekâta tabi ve üzerinden bir yıl geçmiş bir mala sahip olan kimsenin bunun zekâtını geciktirmeden vermesi gerekir. Geciktirilmemelidir, fakat önceden de ödemesi yapılabilir
Kur’an-i Kerim’de zekati emreden pekçok ayet vardir. Malî ibadetlerden biri olan zekat, Verilmesi gerekliliği ayet ve hadis ile sabittir. Kur’an-ı Kerim’de “Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin…” (Bakara, 2/43, 110; Hac, 22/78; Nur, 24/56; Mücadele, 58/13; Müzzemmil, 73/20); “Onların mallarından, kendilerini temizleyeceğin, arıtıp yücelteceğin bir sadaka al ve onlar için dua et; çünkü senin duan onlara huzur verir. Allah işitendir, bilendir.” (Tevbe, 9/103) buyrulmaktadır.
Zekâtın rüknü, temliktir. Yani, bir malın menfaatına her yönden kendisinden kesip, zekât verilebilecek kişilerden birine veya bir kaçına vermektir. Zekât fakirler açısından da son derece önemlidir ve onlar için en büyük garantidir. Fakir ve zengin sınıflar arasında dayanışma ve yardımlaşma ortadan kalkar; sevgi ve saygı duyguları yok olur. Ferdler birbirlerine düşman hâle gelir. Günümüz toplumlarının hâli buna açık bir delildir. Şu halde namaz ve zekât, cem`iyette biri dinî, diğeri de içtimaî hayatı düzenleyici ana unsurlardır.
Zekatin dindeki ehemmiyeti içindir ki; Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v) ‘nin vefatindan sonra halife seçilen Hz.Ebu Bekir (r.anh) , zekat vermeyenlerle savasmis ve bununla ilgili olarak söyle söylemistir:
“Allah (c.c) ‘ a yemin ederim ki, namazla zekatin arasini ayiranlarla mutlaka savasacagim . Çünkü zekat mali bir haktir.Allah(c.c) ‘a yemin ederim ki;Resulullah (s.a.v) ‘a vermis olduklari bir deve yularini dahi bana vermezlerse ,bu sebeble onlarla mutlaka savasirim” (Ebu Davud – Zekat:1)