Zekâta tâbi mallarda aranan şartlardan biri de o malın, mükellefin kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin temel ihtiyaç maddelerinin (havâic-i asliyye) dışında olmasıdır. Havâic sözlükte “bir şeye ihtiyaç duyma ve kendisine ihtiyaç duyulan şey”
Bir kimsenin zekâtla mükellef tutulabilmesi için zengin olmasının gerektiği açıktır. Bu nedenle Havaici asliyesinden başka nisap miktarı bir mala sahip olan kimse zengin sayılacağından, böyle birine zekât verilmez. Zengine Zekat verilmez, ama Zengin ise ihtiyacı olan müslüman kardeşine zekat veriri ayrıca kurban keser, sadaka verir.
Ayrıca zenginin çocuğuna da zekât caiz değildir. Çünkü çocuk babasının malı ile zengin sayılır. Zenginin karısı da böyledir. Çünkü Zengin baba eşine ve çoçuklarına bakmakla mükelleftir.
.Ebû Said’den; demiştir ki: Resûlullah (s.a.) şöyle buyurdu:
“Zengine zekât helâl değildir. Ancak Allah yolunda (cihâd eden) yolcu veya kendisine zekât verilip de onu sana (zengin olduğun halde) hediye eden veya seni ona davet eden fakir komşun (un sana ikram ettiği helâl olur.)
Ebû Dâvûd dedi ki: Firâs ile İbn Ebi Leylâ Atiyye’den o da Ebû Saîd’den O’da Peygamber (s.ajden benzerini rivayet etmiştir.[Ahmed b. Hanbel, III, 97.]